TURGUT DEMÝR “DIGITAL KARIKATÜR” ÜZERINE…

digital-bant

öncelikle dijital karikatür diye bir þey yoktur…(direkt giriþ her zaman iyidir.)
.
dünyada artýk dijital sanat diye bir þey var
ve bu sanatýn da bir literatürü, bir tarihçesi olmaya baþladý..
.
bir internet sitesi dijital sanatý þu ana baþlýklara ayýrýyor;
Vexel – Mixed Media – Photomanipulation – 3 Dimensional Art – Paintings & Airbrushing – Pixel Art – Text Art – Vector – Fractal
.
tabii ki bu baþlýklar da kendi içinde baþka baþlýklara ayrýlýyor…
.
ama ne yazýk ki bilgisayar ortamýnda yapýlan boyama
iþlemine biz þu anda dijital sanat diyoruz..
.
yani yukarýdaki anabaþlýklardan Paintings & Airbrushing..
.
ama yine burada bizdeki karikatürcülerin yaptýðý þey ile Paintings & Airbrushing'in
uzaktan yakýndan bir alakasý yoktur.. sadece yakýnlýk açýsýndan öyle demek gibi bir zorunluluðum var..
.
oysa dijital sanatýn tüm argümanlarýnýn dijital ortamýn getirilerinden olmasý gerekli…
bu gereklilikler tam olarak yerine getirilmeden oluþan þey
sadece dijital ortamda yapýlan bir boyama veya boyutlandýrma iþlemidir..
.
bizdeki yapýlan ise sadece düz yüzey boyamadýr ve bunun da duvar boyacýsýndan bir farký yoktur..
.
Paintings & Airbrushing ayrý bir meslek dalý olarak dýþarýda özellikle
çizgi roman sanatýnda çokça kullanýlmaktadýr.. türkiye'de de bu iþin en iyi uygulamacýsý Tamer Önder, sonrasýnda da Fýrat Yaþar'dýr..
.
ilk dijtal boyama örneði "hýbýr" (hbr) dergisinde "memo'nun eþek cenneti" isimli köþesinde görünmüþtür
(en azýndan benim hatýrladýðým, uygulayýcýsý da Tamer Önder'dir.. yanlýþým varsa düzeltin).. ve bugün dijital boyamanýn en güzel örnekleri de "penguen" dergisindedir..
.
çünkü baský þartlarý da dergiler açýsýndan bunu yani dijital renklendirmeyi istemektedir.
.
zaten bu gereklilik hepimizin bildiði üzre iyi bir baský sonucu elde
etmek için ortaya çýkmýþtýr..
.
hatta bu boyama iþlemi bilgisayara aktif olarak geçilmediði dönemlerde de
montaj masalarýnda, montaj çalýþanlarý tarafýndan yapýlmaktaydý..
.
þimdi hasbelkader lisanssýz bir "adobe photoshop" programýný bilgisayarýna
kuran herkes scan ettiði karikatürünün saðýna soluna iki renk atýnca
bu "dijital sanat" oluyor..
.
oysa dijital sanat tamamen dijital kaynaklardan beslenir..
tamam bazýlarý kendine referans olmasý açýsýndan elde çizilen bir eskiz kullanýlabilir ama bu sadece genel havayý belirlemek amaçlýdýr..
.
.fazla uzatmadan þunu demek gerekir...orjinal karikatürünü bir yarýþmaya göndermeye kýyamayan bir adamýn.. çizdiði karikatürü scan edip maille bir yarýþmaya göndermesinin dijital karikatürle (sizler öyle dediniz diye bende öyle diyorum) alakasý yoktur...

ya da çizdiði karikatürün bir kaç yerini photoshop"_'ta boyamasýnýn da dijital karikatürle alakasý yoktur...ya da yaptýðý iþi bir þekilde dijital ortama aktarýp onu çýktý alarak yarýþmaya göndermesinin de dijital karikatürle alakasý yoktur... o yüzden "dijital sanat" kavramýnýn var olan tüm içeriðinden beslenmeye ve öðrenmeye çalýþalým….. 

çizgiye estetik deðer katmaya çalýþan ve çizgiyi güzelleþtirecek olan her türlü materyalin kullanýmý taraftarý olmakla birlikte geleneksel sanatý ve argümanlarýný çözememiþ, içselleþtirememiþ olanlarla, çizginin estetik anlatýmýný kavrayamamýþ insanlarýn da karikatürcü, karikatürist, karikatür sanatçýsý, dijital karikatürcü, dijital karikatürist olarak adlandýrýlmamasýný istemekteyim.. çizebilmekten çok daha önemli olan bir þey de çizgiyi okuyabilmektir...

gerekirse uzar… 

digitalsanat

Bir "Digital" renklendirme ornegi..

 

BENJAMIN HEINE INTERVIEW WITH “JUANITO KALVELLIDO”…

ben-interview

 

interview2

 

Interview with Juanito Kalvellido

“Laugh is a freedom”

Juan Kalvellido is a cartoonist born from the working class that has never stopped believing in revolution. This Andalusian was born in Cadiz, Spain in 1968 during the student revolts. He lives in Malaga, where he earns his bread and butter working in the hotel and catering business, a euphemism to say that during eight hours (or even more!) of every day, of every month, of every year… he serves giant hamburgers (whoppers, but over there they call them gupers) while imagining thousands of drawings, and then later… when he goes home, dedicates the rest of the day to making us and his family happy.
Read more about Kalvellido :
http://axisoflogic.com/artman/publish/Juan.shtml

(The interview below was realized a few weeks ago. Since then Juan has unfortunately lost his job at Burger King, but courageously tries to sue them, because they gave him nothing in return…)

– How did you come to draw professionally?

I am not a professional draftsman. I work in the restaurant B. KING and catering business (hotel management). Drawing is only a hobby that gives me gratification and serves me to relax. I WORK TO SURVIVE AND DRAW TO LIVE!

– Which papers, magazines and Internet sites do you work for?

I collaborate with different press associations that need my work. But especially for www.insurgente.org where I illustrate the front page every day and for www.rebelion.org and www.tlaxcala.es that sometimes publish me. My works also appear in magazines and papers The Old Mole, The Karma and Diagonal… I also illustrated several books of poetry and short stories.

– What is it in the political language that inspires you the most?

I’m inspired by everything, from a conversation in the street to serious political analysis in the newspapers. My inspiration comes also from a phrase in a book, an anecdote in a movie, television newscasts… EVERYTHING!

– Should there be any limitation to freedom of speech whatsoever?

According to me, there must be no limit in the freedom of expression. For me, there is no specific red line to be imposed and everyone must choose his way. Every responsible person must know their own limit. I, for example, would never draw anything racist or offensive to women …

– Is there, according to you, one single form of freedom of speech or are there several?

Here total freedom of expression exists while you do not say what they do not want!
To knowing, there can touch neither the basic props of the society NOR KING, NOR MOTHER LAND NOR GOD!

– What do you think of the Holocaust cartoon contest arranged by the Iranian daily Hamshari in response to the caricatures of Mohammed published in various European dailies?

I can emit a good or bad, fair or unfair opinion…But certainly acceptable in the context of freedom of expression.
Sincerely, I do not believe that those Jews who died in the Holocaust have much in common with today’s Jews. The thing that remains the same is this so called Jesus who accepted poverty, humility and love as law with those who nowadays defend his religion.
 
– Have any of your drawings been censored? If yes, then why and under what circumstances?

Well, not really. There are always anecdotes where people say this or that to you and these commentaries can cause auto censorship afterwards. I do not like empty discussions.

– Are you practicing self-censorship? Which are the most difficult topics to depict?

I have my red lines. I never draw anything that could offend someone directly. People can feel offended with my work, but my intention is to make laugh first and think later. The humorist always cause tears in people’s eyes but also a smile on their lips.

– Do you think the drawing is a political power able to change people’s behaviour?

I think the political texts people read in the news can influence them. Why cartoons couldn’t do the same?

– Do you think that the satirical drawer is an artist or rather a journalist, or even both?

He is a pessimist well informed in art. A troubadour and sometimes a buffoon. 

– According to you, is the role of the drawer to make people laugh or to think?

 My style is to make laugh and then reflect. The laugh is the best assault. Laugh is a freedom.

– Which situation or person do you think is hardest to draw?

For me the most difficult thing to do is to be humorous while dealing with serious facts and situations and it’s even more complicated to remain impartial.

———————–

Visit Kalvellido’s website : www.kalvellido.net
See Kalvellido’s Flickr page : http://www.flickr.com/photos/arctarus/
Interview and portrait : Benjamin Heine

 

ERAY ÖZBEK.. “DIGITAL KARIKATÜR” ÜZERINE..

digital-bant

Sevgili Karikatur Dostlarý

Don Quichotte’a, “Sayisal tekniklerle uretilmis karikaturlerin, yarismalara kabulu” konusuna yer verdigi icin tesekkur ediyorum. Her alanda, giderek daha fazla kullanilan bu tekniklerin, karikaturde kullanilmamasi dusunulemez; bugün, “Digital Art” diye bir kavram, klasik resim sanatini bile irgalamaya baslamisken…
Bu tür urunlerin, yarismalara kabulune gelince:

Duzenleyenler, sartlari istedikleri gibi koyabilirler; ama þartnameler, uyulmasi ve uygulanmasi icindir. Aksi halde uymayanlar, uyanlarla haksiz rekabete girmis olurlar.
Soz konusu edilen zarar-ziyanin , ya da cope gitme olayinin, sartnamelere titizlikle uyulmasi yolunda bir kucuk kurban sayilarak , Turk katilimcilar arasinda tatliya baglanmasini oneriyorum. Turkce bilmeyen meslektaslarimiz icin ise, aslinda boyle bir umut ya da odun verme soz konusu olmadi. Ne var ki, bazi yabanci sitelerin, þartnamenin Ýngilizcesini,
eksik ve yanlis olarak yayinlamis olduklarini, juri kararindan sonra internette gorduk. Bu yaniltma, yanlis aktaranlarin sorumlulugundadir.
Sayisal uretilmis karikaturlerin, (Elbette sartnamede detaylanmissa) yarismalara  kabulunden yanayim.Cunku:

1- Birkac yil sonra oyle sayisal orneklerle karsilasacagiz ki, orijinali saptamak icin , elektronik mikroskop ya da laboratuar analizi gerekecektir. Sayisal kopyalarin uzerinde bir sure de klasik usullerle calisilmasi, daha tartismali bir durum yaratacaktir. Art niyetlilerin yararlanabilecegi halde denetleyemeyecegimiz koþullari, iyi niyetliler icin de serbest birakmaliyiz.
2- Sayisal kopyalar, temelde karikatur gelenegine uyar: Insanlar, karikaturleri onceden beri  orijinalinden degil, cogaltilmis kopyalarindan  izlemislerdir. Yakin donemlere dek, gazeteler icin cizdigimiz karikaturleri beyaz guasla duzeltirdik. keser,bicer yeniden duzenler, mizanpaja verirdik. Yazisi varsa, cogu kez kursun kalemle, not olarak eklenir, murettip tarafindan dizilir ve karikatur, okuyucuya tertemiz ulasirdi, gercek bir orijinali olmaksizin…
3- Yillarca, cizme-boyama gerecleri ile boðusup, onlarin ustasi olmus kisilerin (bazilari) bilgisayara : “Tufek icad oldu…” diye bakabilirler. Fakat, nasil fotografin icadi, resim sanatini fuzuli ugraslardan kurtardi ise, bilgisayarin da karikaturu, zanaat angaryalarindan kurtaracagini, bu isin bilekten cok yurek ve beyin isi oldugunu ortaya cikaracagini dusunuyorum. Ote yandan bilgisayar kullaniminin, karikatur dunyasina cok seyler katacagini umuyorum. Her sanatin en sadik izleyicileri, o sanatin amatorleridir. Ve goruyorum ki,mizahi yetenegi oldugu halde klasik cizim araçlarini  kullanamayan  pek cok kisi , karikaturle ugrasmaya basladi.
4-Gene de sayisallar butun yarismalara alinsin diye tutturamayiz. Bazi kuruluslar, orijinal karikatur istemekte ýsrar edeceklerdir. Cunku ileride degerlenecek  elisi  yapitlar biriktirmek istiyorlar. Kimisi cizere pay vererek, kimisi vermeden bunlari degerlendirebiliyorlar. Unutmayalim ki, sayisallarin yayginlasmasi, kanitlanabilen orijinalleri  de , baska alanlarda, daha da degerlendirecektir.
Hosca kalin.

Eray Ozbek

OÐUZ GÜREL’DEN “DÝGÝTAL KARÝKATÜR” ÜZERÝNE…

digital-bant

„DÝGÝTAL KARÝKATÜR“ KONUSUNDAKÝ YAZIMA ÝLK YANIT OÐUZ GÜREL’DEN GELDÝ. OÐUZ DA BÝZLER GÝBÝ „DÝGÝTAL“ KARÝKATÜRÜ SAVUNAN VE DESTEKLEYEN BÝR ARKADAÞIMIZ. YAZDIKLARININ NEREDEYSE TÜMÜNÜN ALTINA ÝMZAMI ATIYORUM. TEK YANILDIÐI NOKTA OLAN „ADAPAZARI YARIÞMASI“NIN HEDEF YAPILMASI KONUSUNU ÝSE, YAZIMIN ALTINA KOYDUÐUM DÝPNOT’LA AÇIKLADIM ZATEN. YARIÞMA KOMÝTESÝNÝN BÝR SONRAKÝ YARIÞMA ÞARTNAMESÝNE „DÝGÝTAL KARÝKATÜR“ ÜN DE EKLENECEÐÝ BÝLGÝSÝNÝ ATLAMIÞIM. TEK ÖZÜR BORCUM DA BU! ANCAK YARIÞMANIN HEDEF HALÝNE GETÝRÝLMESÝ FÝLAN ASLA SÖZ KONUSU DEÐÝL YAZIMDA. SEVGÝLÝ OÐUZ GÜREL’ÝN YAZISINI AYNEN (EK DE DAHÝL) YAYINLIYORUM. E.K. 

 

Yazýnda belirttiðin seçici kurulun dijital karikatür konusunda karar almadýðý yanlýþ erdoðan..zira o konuda bundan sonra yapýlacak yarýþmalarda dijital karikatür kabul edilecek denmiþ ve karar alýnmýþtýr..birincisi bu..ikinci olarak gelen dijital iþ sayýsý toplam orjinal iþin yüzde onu civarýndaydý..bu noktada rakam önemli deðil..1 dijital karikatür de gelse bence deðerlendirilmeli..sorumluluk noktasýnda adapazarý yarýþmasýnýn bir anlamda hedef yapýlmasý doðru deðil..adapazarýna gelene kadar yýllardýr süren onca yarýþma var..adapazarý yarýþmasýýnýn 29 uncusu yapýlmýyo..bir defa bu gerçeði görelim..benim açýmdan dijital karikatürün hiç bir olumsuz yaný yok..orjinalle kýyaslanmasý bile bana göre saçma..orjinalin yýllardýr süren bir anayasa gibi durmasý ise takdir edersiniz ki adapazarý seçici kurulunun denetiminde ve onayýnda bir olay deðil..dolyýsýyla dijital karikatür konusunda adapazarý jürisinde bir kriz yaþanmýþ da deðildir..bunu dileyen dilediði gibi yorumlayabilir..ilk defa yapýlan bir uluslararasý yarýþmaya yýllardýr süren ve kalýplaþmýþ -deðiþmesi gereken karikatür statükolarýný yüklemek kanýmca doðru deðil..yukarýda da belirttim ille de orjinal diyen onlarca yarýþma var yurtiçinde..bunlarýn topluca deðiþmesi gereken bazý þartname alýþkanlýklarýný tek bir yarýþmaya yüklemek doðru deðil..
dijital iþ yollayarak iþlerinin çöpe gittiðini düþünen arkadaþlara da hak verilebilir..ama sonuç olarak orjinal ve esas þartnamede orjinal kabul edilir diye yazýlmýþ..ben ya da bir baþkasý dijitale evet yollayýn dese de söylenen þey yazýlý ve onaylanmýþ bir söz deðil..ama yine belirteyim
hiç bir karikatürcünün iþi ve eseri sýrf dijital diye bu yarýþmada elenmemiþtir..bu detayýn bilinmesinde fayda var..son bir kaç tura kadar dijital olsun olmasýn bir çok karikatür gelmiþtir..yani belirtildiði gibi daha en baþta djital karikatürler baþka yarýþmalarda olduðu gibi elenmemiþtir..onun için alanya ve baþka yarýþmalarla ayný kefeye konmasý doðru deðil kanýmca..
ama yukarýda da belirttim adapazarý karikatür yarýþmasýnýn 29 uncusu yapýlmýyor..yýllarýn kalýplaþmýþ alýþkanlýklarýný tek bir yarýþmaya sorumluluk anlamýnda yüklenmemesi gerekir..sorumluluk ve hata payý yüklenecekse yarýþmalar genel anlamda masaya yatýrýlmalýdýr..ama bunu yapmayýp daha birincisi yapýlan yarýþmaya uzun yýllarýn anayasa haline gelmiþ bazý alýþkanlýk ve kurallarýný niye deðiþtirmiyorsun diye sormak ne kadar doðru..bu sonuç olarak o yarýþmayý hedef yapar sorunu çözmez..
bu tarz çaðýn getirdiði teknolojik yeniliklerin daha genel anlamda hayata geçmesi kurum ya da dernek statüsündeki kuruluþlarýn ortak bir bildiri gibi açýklama yapmasý ve bunu mutlaka uygulanma zorunluluðu getirmesi ile mümkündür..örneðin karikatürcüler derneði dijital karikatüre evet diyorsa kendi ambleminin olduðu tüm yarýþmalarda dijital karikatür kabul görmelidir..ha bu yeterlimidir..deðildir..ama bir adýmdýr..
yine sonuç olarak orjinal karikatürün anayasa gibi kural haline gelmesinin zorunluluk nedenleri çaðýmýzda geçerliliðini yitirdi gibi..yani niye ille de orjinal dendiðinde verilen cevaplar biraz havada kalýyor..çünkü karikatürün oscarý diye nitelenen yarýþma dahi dijitale geçtikten sonra geride ki tüm tartýþmalar da sanki geçerliliðini yitiriyor gibi..orjinalin deðeri ile dijitalin deðerini kýyaslamak ise bana doðru gelmiyor..orjinal de çizilen espiride çizer kafa yorarken dijital de yormuyor mu..ya da orjinalde masa baþýnda çalýþýrken dijital de karikatürü yürüyerek mi çiziyor..elbette orada da bilgisayarda çalýþýyor..bu liste uzar gider..konunun hala bir tabu gibi olmasýnýn sebebi ise dijital karikatür çizen çizer sayýsýnýn henüz büyük bir çoðunluðu oluþturmamasýdýr..bu da belki nedenlerden biri..
bir de þu var..
adapazarý yarýþmasýný eleþtiren sen ya da baþka çizer arkadaþlarýn sadece dijitale takýlmayýp „ya uluslar arasý yarýþmada nerdeyse teþviklerle 8 e yakýn ödül var.. gençlere ne kadar destek verilmiþ..bu da övgüye deðer“ denilmesini beklerdim..bu yarýþmada 3 deðil 23 ödül verildi.. 3-4 karikatürü görüp yarýþmanýn geneline deðerlendirme yapmak doðru deðil..3 üncü birinci olmalýydý birinci kötüydü vs. türü deðerlendirmelere girersek o zaman nasreddin hoca’dan göç yarýþmasýna aydýn doðan’dan daha baþka yarýþmalara bi çoðunu masaya yatýrmamýz lazým..ama yine söylüyorum saydýðým yarýþmalarýn hepsi 5 inci 20 inci 29 uncusu yapýlan yarýþmalar..bir yarýþmanýn daha temeli atýlýrken tutup 30 uncusu yapýlan yarýþma gibi deðerlendirmek doðru mu bilmiyorum..elmalarla armutlarý birbirine karýþtýrmayalým.
eseri harcandýðýna inanan çizer arkadaþ kendisine haksýzlýk yapýldýðýný düþünüyor olabilir..ama hiç bir iyi karikatür harcanmaz..döner dolaþýr ve ödül alacaksa orda olmazsa baþka yerde alýr..yine söylüyorum hiç bir iyi karikatür harcanmaz..harcanamaz..harcadýðýný sananlar kendini harcar.
karikatür sanatýna ciddi katkýlar yapmak biraz da objektif ve daha nesnel düþünme ile olur..
dijital iþim kabul görmedi demek baþkadýr bir yarýþmanýn genelini kapsayacak deðerlendirmeler baþkadýr..benzer karikatür iddalarý içinse þunu söylüyorum..adapazarý bu anlamda ilk midir acaba..önce bu cevaplansýn..benzer karikatür ile çalýntý karikatür kavramýný karýþtýrmak ise daha vahim hata..
memnuniyetsizliðini ödül aldýðý yarýþmalarda da belirten çizerlerin çoðaldýðý bir ortam görebilmek umuduyla herkese sevgiler..

oðuz gürel

 

YEAR: 1981.. “SES/ATMACA” HUMOR MAGAZIN…

haberler-bant2

YIL 1981.. RAHMETLÝ SUAVÝ SÜALP VE NECATÝ ABACI ÝLE BÝRLÝKTE "SES" DERGÝSÝNDE ÇÝZDÝÐÝMÝZ DÖNEMLERE AÝT BÝR NOSTALJÝK KAPAK BULDUM DÜN ÇATI ARASINI KARIÞTIRIRKEN.. TÝFDRUK BASKI TEKNÝÐÝ ÝLE BASILAN "SES" DERGÝSÝ DÖNEMÝN EN POPÜLER "POP-MAGAZÝN" DERGÝSÝYDÝ. 1981-82 ARASI "ATMACA" ADINDA BÝR DE MÝZAH EKÝ YAYINLANDI. SUNDER ERDOÐAN, ÝLKÝN DENÝZ, LÜTFÜ ACUN VE SÜLEYMAN ÖZKONUK GÝBÝ "ÇARÞAF" EKÝBÝNDEN ÇÝZERLER DE VARDI. GÜZEL GÜNLERDÝ.. SÜAVÝ ABÝ'YÝ VE NECO'YU BÝR KEZ DAHA SEVGÝYLE, ÖZLEMLE ANIYORUM…  E.K.

ses-atmaca

COVER: E.KARAYEL/1981