Ödül Töreninde Protesto!

    Ankara Pursaklar Ilce Belediyesi’nin duzenlemis oldugu 1. Nasrettin Hoca Karikatur Yarismasinda Birincilik Odulu’nu kazanan karikaturist Mehmet Arslan, torende yaptigi konusmada ABD ve Avrupa emperyalizmlerini, Israil siyonizmini ve basta Turkiye’deki AKP hukumeti olmak uzere emperyalizmin Ortadogu’daki diger isbirlikcilerini Filistin’de yasanan katliamlardan dolayi protesto etti.

    Sanatcinin asil misyonunun yasadigi donemi, halklarin ugradiklari zulmu ve zalimlere karsi mucadelelerini anlatmak oldugunu belirten Arslan, halka karsi saldiri politikalarinin ulkemizde de devam ettiginden soz ederek, Yuruyus dergisi dagitirken sirtindan vurulan onalti yasindaki Ferhat Gercek’i ve Ferhat icin adalet isterken hukuksuzca tutuklanip hapishanede iskenceyle katledilen Engin Ceber’i hatirlatti.

    Tepkisinin kisisel olmadigini ve halkin cogunlugunun fikirlerini aktardigini soyleyen Mehmet Arslan konusmasinin sonunda odulunu, “direnen mazlum halklar, kahramanlar, direnisciler ve demokrasi mucadelesinde yasamini yitirenler adina; kursun karsisinda kalemini egmeyen, bukmeyen ve satmayanlar adina burada bulunan, Israil’le suc ortakligina bulasmamis bir gorevliden veya bir konuktan” almak istedigini, AKP hukumeti ve Kultur Bakanligi’ni temsilen odulleri vermek uzere gelen gorevlinin verdigi odulu reddettigini belirtti.

***

Mehmet Arslan’in tamamini gerceklestiremedigi konusmasinin tam metni:

Konu karikatur olunca ve de Israil vahsetinin guncelligiyle, Filistin’li karikaturcu HANDALA’yi anmak boynumuzun borcu oldu

HANDALA; Ingiltere’de 1987 yilinda Israil ajanlari tarafindan vurularak olduruldu.

Bugun de Filistin’de HANDALA’nin cocuklari kardesleri, yegenleri ve direnen kahraman yoldaslari katlediliyor. Irak’ta, Afganistan’da ve emperyalizmin somurgelerinde oldugu gibi.

Gunumuzde sanatci, eserini sadece ureterek gorevini yapmis olmuyor. Sanatci; topluma ve tarihe karsi sorumlulugu nedeniyle, hayatin her alaninda ciddiyet icinde yasamasi ve urununu kiskanclikla sahiplenmesi gerekiyor.

Uretme asamasinda, insanlara ulastirabilmede, hatta iltifat ve odulleri kabul ederken…

Her turlu baskiya yasaga ve surgune ragmen… HANDALA’lar gibi, Nazim Hikmet’ler gibi

Ruhi Su’lar gibi, Yilmaz Guney’ler gibi…

Elbette Nazim Hikmet’in dedigi gibi:

“Be hey armut satar gibi / San’ati okkayla satan san’atkâr!” cinsinden degilse…

Bu guzel etkinlige ve aldigimiz odullerin heyecanina, emperyalizmin doktugu kanin agirligi dusuyor. Gozumuzun onunde komsularimiz, kardes halklar katlediliyor. Israil Siyonizmi; Amerikan ve Avrupa emperyalizminin ortakligiyla jandarmalik ve katillik gorevini yapiyor.

Siyonizmin kural tanimaz saldirganligi; bebekleri, kadinlari, yaslilari ve direnen kahramanlari olduruyor.

Elbette bunlar rastgele saldirilar olmayip emperyalizmin buyuk projeleri icin uygulaniyor. Bu projelerin sahipleri biliniyor; bizzat somurucu ve isgalcilerle onlarla isbirligi, suc ortakligi yapanlar, Vatan’ini onlara askeri us olarak peskes cekerek, onlarla ekonomik, askeri, politik, kulturel anlasmalara imza atanlar, katillerin ellerini sIkip sozlerinden cikmayanlar ve onlarin Buyuk Orta Dogu projelerine es baskani oldugunu nasilsa soyleyenler…

Isbirlikciler ulkemizde de Siyonizmi aratmayan katliam ve cinayetler isliyorlar.

Demokrasi mucadelesinde sehit olan Karikaturcu HANDALA, direnen yurtseverler ve Nazim’in yoldaslari olan gencler, ENGIN CEBER gibi karakollarda, hapishanelerde gordukleri iskence ile olduruluyor; 16 yasinda FERHAT GERCEK gibi sirtindan vurularak felc ediliyor, sokaklarda onlarca katliam yapiliyor. Israil, fosfor bombalariyla Filistinli kardeslerimizi yakiyor…

19 Aralik 2000 tarihinde “Hayata Donus Operasyonu” adi altinda hapishaneler katliaminda benzer bombalarla Bayrampasa Hapishanesi’nde 6 tutuklu kadin diri diri yakiliyor.

Daha birkac gun once Israil’i protesto eden gencler Ankara caddelerinde yerlerde suruklenip coplaniyor.

Sanat anlayisimda; HANDALA’dan NAZIM HIKMET’ten, RUHI SU’dan, YILMAZ GUNEY’den, MAHZUNI SERIF’ten, isgal altindaki Afganistan, Irak, Filistin halklarindan ve direniscilerden el aldigimi kabul ediyorum.

Tam da bu nedenle ve bu ahlak, bu kultur ile bana layik gorulen bu odulu; emperyalizmin, Siyonizmin isbirlikcisi hukumetin bir bakanindan almayi reddediyorum.

Odulu; direnen mazlum halklar, kahramanlar, direnisciler ve demokrasi mucadelesinde yasamini yitirenler adina; kursun karsisinda kalemini egmeyen, bukmeyen ve satmayanlar adina burada bulunan, Israil’le suc ortakligina bulasmamis bir gorevliden veya bir konuktan almak istiyorum…