erdogan abi..

digital karikatur uzerine haddim olmadan
necati abaci'nin ogrencisi olarak birkac kelam etmek isterim.
ilk baslarda benim de karsi ciktigim isin
bilgisayarda yapilmasi,renklenmesi, teknolojinin
artmasi ozellikle basina cizen arkadaslarin zamanla
yarismasi sonucu dijital calismalar artis gostermistir.
digital karikaturu sanattan saymazsak
zamanin cogaltma teknikleri olarak icat edilen
litografi linolium gravur ve serigrafiyi de sanattan
saymayacak miyiz?
sonucta digital de olsa bilgisayarda
calisilan karikatur de emek verilerek ortaya cikarilmaktadir.
ayrica yarismalara uzun emeklerle
gonderilen cogu isler geri gonderilmemektedir.
bu durumda da ehil olmayan kisilerin eline gectiginde
saga sola atilarak emek ziyanligi yapilmaktadir.
imzanin orjinal olmasi kosuluyla
yarismalarda kabul edilmesi dusuncesindeyim.
selam ve sevgilerimle.

sadik pala

turgay abinin itirazına şöyle cevap vermek isterim..  

bu çalışmayı herhangi bir şekilde önerime destek olsun diye göndermiştim.. bu basit bir dijital boyama daha önce yazdığım gibi.. dijital karikatürle uzak yakın ilgisi yok.. ama benim bu zemin boyama diye tabir ettiğim değersiz şeyin bile çok daha azına dijital karikatür diyorlar..

bu işin kendi açıklamasına gelince bir yazı vinyetidir asıl kullanıldığı yer.. ben de kendimce severim ama önemli olan burda çizim ya da boyama değil... altına yazılmasını önerdiğim kodlardır...

daha önce de belirttiğim gibi dijital sanatı kabul ediyorum... ama inat bir şekilde "dijital karikatür" dendiği için ve inadına da devam edileceğini var saydığım için, hem orjinal olarak üretime, hem de orjinalden çoğaltmaya, hem de dijital boyamayla ortaya çıkan ürünlere bir değer katma, bir sınıflandırmaya vs. şeylere bir öneriyi sizlere sunuyorum…

turgut demir

“Digital, Orijinal” adina…

Karikatur sanatinin icerdigi anlami yeniden anlatmanin yeri
degil. Dogasi geregi yolunda gitmeyen birseyler varsa, karikatur de
direkt olarak orada vardir, olmalidir da.Gelecekte de olacaktir kimsenin
endisesi olmasin.
Digital, orijinal tartismalarinin baslamasi da, bu yolda dogruya
atilmis bir yurekli adimdir. Erdogan'i bu konuya sayfalarini actigi
icin kutlarim. Pek sik bir araya gelemeyen bizlerin sanirim boyle bir
platforma gereksinimimiz vardi…
Sanatcinin yurek acmazlarini kaleme aldigi platform, neden bu denli
önemli bir hale geliyor anlamak inanin olasi degil (Benim icin
tabii..) Bakin ben bir yazar degilim cizerim. Bu yaziyi da once makinada
degil, isin dogasi geregi bir kalem ve kagitla dusunerek, beynimdekileri
on hazirlik icinde gelistirerek olusturdum. Karikatur sanatinin da
olmazsa olmazi, kagit kalem ve beyin uclemesidir. Orada sekillenir
dusunsel kavramlar, gelir boya denen artistik ogeyi olusturur… Bu
digital orijinal kargasasinda, benim anlamadigim, yine kagit kalem
beyin uclemesinden gecen fikrin, sanatci tarafindan scan
(Taramak-bilgisayara aktarmak) edilerek bilgisayar ortamina
aktarilmasi ve onun yetileri yardimiyla boyanarak olusturulmasi mi
onun orijin bir is olmasini engelliyor? Anlamak olasi degil…Anladigim
tek sey, Burak Ergin kardesimin de dillendirdigi gibi orijinal isin
(adi ustunde) tekligidir..Bu tek olmak ozelligidir sanirim karmasaya
yol acan. Karmasa derken, bunun cozulememis bir denklem oldugu cikmasin
anlatimda…Bir agac oyma, bir litografi (tas baski) teknigini
(sanatci secimidir..) sevmis, benimsemis sanatcinin yaptigi karikatur
ne olacak peki?..  Orijinal sayilmamali mi? Sanatci gunlerce oyacak, tasi
gunlerce en iyi sonuc icin evirip cevirecek,kagidini ozenle sececek,
presleyecek, adi orijinal olamayacak. Ya da ona ilktir numarasi koyana
dek bizlerce orijin damgasi alamayacak… Aslolan bence bu iste, asla
yinelenemeyecek olan islemdir orijini olusturan…Ayni baskiyi bir kez
daha (fotokopi olmadikca) olusturabilir miyiz numara ikiyi koysak
bile?..  Baskida kagit azicik kaymaz mi ola, ayni yerden gecer mi
akarsu bir kez daha ayni devinim ve hizla..?
O halde tartismak iyidir, fikirler olusturmak duze cikmak, gercegi
yalin haliyle kabullenmek gerekir her platfomda.. Teknolojiye ayak
uydurulmasi gereken bu yuzyilda, gelisimin de ondan habersizce
olusmasini beklemek safdilliktir… Hayalciliktir…

Bu konunun bam telinin bastigi yeri, iste itiraf ediyorum…Bir
orijinal isimi gunlerce boyadiktan sonra, onu karsima bir sevgili
edasiyla alip, saatlerce bakip, (umarim yalnizca bende yoktur bu
narsizim) ondan sonsuza degin ayrilacagimi bilmek beni kahreder her
zaman… İste bu duyguyu yikan teknolojiye neden sirt cevirelim ki
sanatci olarak, sukran duyalim…
Yarismalara gelirce; Kurallar konulurken, bir madde, sadece tek bir
madde bu isi cozer. İki secenek de kabul dersiniz olur biter.
Hem bu maddeye bu denli takilir kalir mi sanirsiniz sanatciyi…
Neyi nasil calismak istiyorsa kendi karar vermez mi?..
Siz binlerce kural olustursaniz bile, orijinal cizmek isteyen o yarismaya
orijinalle katilacaktir zaten. Hayir!.. Biz ille de orijinal istiyoruz,
bunun bir ayrimi olsun istiyoruz, diyerek sanata ayip etmeyelim
sevgili dostlar…
Herkese en icten sevgi ve saygilar dilerim….

Sevket Yalaz

Arkadaşlar
Dünkü yazıma küçük bir ilave yapmak zorundayım.
Her ne kadar Turgut Demir arkadaşımızın yazdığı metinde katıldığım yerlerin çok olduğunu belirtsem de verdiği örneğe katılmam mümkün değil.
Gösterdiği örnek pistole ile orijinal olarak çalışılabilecek,dijital ortamda ise belirli fırça kutularının kullanımı ile yapılabilecek bir İllüstrasyondur. Yani Dijital ya da dijital olmayan karikatürler ve bunların yarışmalarda kabul görüp görmemesiyle ilgili tartışmada verilebilecek bir örnek değil.
İllüstrasyon,caricature,politique cartoon,dessine anime,bande dessine ,portre charge gibi kategorileri birbirine karıştırmayalım artık..
saygılarımla..

Turgay Karadağ

G8-HAYDUTLAR ZIRVESI-2007

karikatürün dijital olarak değerli  kabul edilmesi ve yarışmalarda kabul görmesi açısından küçük bir öneri...bu önerideki amaçladığım fikir ile hem ortalıktaki  karışıklıkları önlemek,.

hem de  karikatür sanatının geleceğinde yer alacak olan dijtal üretim ve dijital baskı için sağlıklı bir temel oluşturmak için  kendi düşüncelerime bir zemin oluşturmaktır..  

Öncelikle bu öneri tamamen baskı resim kurallarından esinlenmiştir.. keza baskı resimde de artık dijital üretim ve dijital baskı kabul görmektedir...Mesela Exlibris için Anadolu Exlibris Derneği’nin internet sitesinden (http://www.aed.org.tr) aldığım kodlar ve karşılıkları.

CRD = Bilgisayarla çogaltma / Computer reproduced design

CGD = Bilgisayarda tasarım / Computer generated design

Ben de yaptığım çalışmanın altına kendimce kodlar uydurdum...dp : dijital baskı a    : el çizimi, dijital boyama 2/1 : bu baskı sadece 2 adet üretilecektir ve şu anda elinizde olan ilk çoğaltmadır..       

bu neden gerekli; satın almak isteyen insanlara bir söz veriyorsunuz.. sadece 2 tane çoğaltacağım.. ve sen sadece bu iki taneden bir tanesine sahipsin.. ve bu da bir değerdir anlamı için...

ama şöyle de olabilir… dijital çıktının altına başka bir kodlama. or.  /  dp>b     50/45 orijinal el çizimi tamamiyle yalanım yok  fakat orjinaline deli paralar istiyorum ama madem duvarına asmak istiyorsun diye 50 tane çoğalttım al bu da o 50 taneden 45. si..

verirsin 10 milyon asarsın duvara.. canımsın anlamına gelsin...ya da  or.  /  dp>comp.  1/1 orjinal ama madem yarışma mevzusu var.. kıyamam ben orjinalime orda ne olur nasıl olur bilemem ben.. sen şimdi geri de göndermezsin o yüzden sırf bu yarışma için bir adet çoğalttım.. değerlidir hani.. anlamına gelsin....

Tabii ki bunların ıslak imza olacağını söylememe gerek yoktur sanırım.....şimdi benim önerimdeki bu sallama kodları uluslararası hale kim getirecek.. tabii ki bağlı bulunduğumuz meslek örgütleri.. avrupa ve amerika ve ortadoğu’daki tüm  meslek örgütleriyle ortak bir dil, ortak bir kodlama ortaya konduğu zaman ki; bu, baskı resimde yapılmış...

işaretlere bakılınca o resmin tüm dünyada hangi baskı türü mono, lito, serigrafi olduğu ve dünya üzerinde kaç adet olduğu bilinip ona göre değer kazanıyorsa.. bunu karikatürde de yapmak o kadar zor olmasa gerek....

hiç utanmadan kuyuya bir taş atıyorum… hatta hiç alakam olmadığı halde.. ne bir yarışmaya katılmak, ne sergi açmak, ne de karikatürümü satmak gibi bir derdim olmadığı halde..

Turgut Demir