YARISMA JURILERI VE BENZER KARIKATÜRLER ÜZERINE…

oguzgurel-bant.jpg

oncelikle sunu belirteyim karikatur ile ilgili sorun olarak gordugum seyleri yilda bir kere yapilan kongreye sigdirmaktansa yil icerisinde sanal ya da gercek ortamda tartismak kanimca daha saglikli.. yazmak benim isim degil, bu satirlari yazarken bile cizmekten harcadigim zamana hayiflanirim.. iki acidan elestiri getirdigim yazimla ilgili hicabi demirci’nin kendi penceresinden yazdigi satirlarda yaklasim hatalari var bolca.. ornegin „odul avciligi“ deyimi hayli kati ve genellestirildiginde sakincalari olan bir yaklasim.. yani bir cizerin fazla sayida is yollamasi niye her zaman “odul avciligi” olsun?! cizerlerin 3 yerine 5 is yollamasi, odulu garantilemesi anlamina mi gelir?.. ya o 5 isi de ilk turda elenirse bu neyin garantisi olacak? ya da daha ileri gidelim, juri ne icin var?.. juriler ne icin “juri” olur?.. hele hele “begenmeyen de yarismaya katilmasin” yaklasimi daha vahim.. bu konuda eger karikaturcu sanatci sorumlulugu tasiyorsa (ki gercekten “karikaturcuyum” diyen de sanatci sorumlulugu tasir) yarismaya katilsin, katilmasin gordugu yanlisi yazmasa da rahatsizligini dile getirir.. yani cizerin yarismaya katilmamis olmasi soz hakkinin olmamasi anlamina mi gelecek? hayir!.. katilmam da ama yorum da yaparim.. bu benim sanatci sorumlulugum.. eger ki derdim karikatur sanatinin ilerlemesi ise sadece cizerek, odul alarak degil, bazen de konferans vererek, yazarak vs… derdimi anlatirim.. yani “begenmeyen katilmaz” demek suna benzer; elinde kumanda aleti var istedigin kanali izle.. begenmedigimiz seyleri katilarak-katilmayarak degil, bizzat cizerler olarak o kurumlari yonlendirerek de duzeltebiliriz bazen…

 

bunu unutmayalim.. o yuzden ureten veya cok ureten insanlari odul avciligi ile yanyana koymak yanlistir.. daha da vahim olan hata da sudur; cok uretken insanlari sanki fabrikasyon is uretiyor gibi degerlendirmek.. bunun karsisinda az ureten cizerleri ise “az ama oz is uretiyor” yaklasimi ayri bir yazi konusudur.. karikaturun diger sanat dallarinin aksine surpriz yanlari oldugu neden unutuluyor, bunu anlamak zor.. gunlerce ugrastiginiz bir karikaturun ille de cok ust duzey bir calisma olacaginin garantisi yoktur.. tersine 5 dk’da cizeceginiz bir calismanin gunlerce ugrastiginiz bir calismadan cok daha nitelikli olmasi da mumkun olabilir.. karikaturun boyle surpriz yanlari var.. o yuzden ne az ureten her zaman nitelikli isler uretir ne de cok uretmenin karsiligi da fabrikasyon uretimdir.. bunlari birbirine karistirmayalim..

 

”odul avciligi” mantik ya da dusunce bazinda zaten cizerlerin lugatinda olmamasi gereken bir deyim-cumle vs… “avcilik” yok etme uzerine kuruludur bir anlamda.. oysa ki bizler, cizerler “yaratiyoruz.. uretiyoruz..” kullandigimiz deyim veya benzetmelerin de bize yakisan duzeyde daha sIk deyimler olmasi gerekir.. sanatcilarin daha zekice benzetmeler yapmasini en azindan toplum bekler.. hadi diyelim bu deyime uygun birkac ornegin olmasi da genellestirmeyi gecerli kilmaz.. 6 tane sahte doktor var diye tum tip camiasini sahte diye nitelerseniz size tip dunyasi degil, dunya guler.. bunlari gecelim.. iyi niyetli hic bir cizer „odul avcisi“ gibi basit bir deyimi hak etmez.. hak ederse o zaten „karikaturcu“ degildir!

 

oguz gurel

firuzkutal-bant.jpg

Merhaba,

Once Oguz Gurel’in yazdigi yaziyi, sonra da Hicabi Demirci’nin yazdigi yaziyi okudum. Ikisini de bir bakima anliyorum, bir bakima da anlamiyorum. Oncelikle satirlar arasindaki satirlari goremiyor olabilirim, ama bence kimsenin gorus paylasmaya bile yeltenmedigi bir ortamda, gerekcesi, cikis noktasi ne olursa olsun Oguz Gurel’in yaklasimini saygiyla ve ovguyle degerlendirmek gerekir. bence yaptigi sagliklidir. Onun gibi dusunmeyebilirsiniz, ama ortaya sorun olarak gordugu bir noktayi koymaktadir.

Bazen tartismalarda ille de kotu niyet aramamakta yarar vardir. Ornegin benim de katildigim ve reddedildigim yarismalar oldu. Elbette istendiginden daha cok karikatur gondermenin dikkatsizligi benimdi, ancak sonucta üretken birileri ile karsi karsiyasiniz. Ille de „odul avcisi“ gibi bakmak gerekmez. Bu iyi degil. Hata da yapabilir insan, Nitekim daha on gun once sonuclanan Yunanistan’daki bir yarismaya bes calisma gondermistim. Oysa, ucmus sartlar, gozumden kacmis. Cizdigim, katildigim ve hatta boyle bir konuda inisiyatif aldigim icin ovulecegim yerde, „sulu“ konumuna sokulmam, bir cizere, yaratici insana yakismaz. Yarismayi duzenleyenler de oldukca  totaliter bir yapi uretiyor demektir. Yunanistan’daki duzenleyici,  ozur dileyerek cizgileri geri gonderdi. Lutfen uc tane yollayip yollamayacagimi sordu ve kibar bir dille bunun kurallari oldugunu anlatti. Yani secenekler mumkun istenirse. Kimse mukemmel degil, hata yapabilir. Bu yuzden bu tartismanin sevgi ve yaratici islere gebe olarak kapatilmasindan yanayim.
Saygilarimla.


Firuz Kutal

erayozbek-bant.jpg

 

Sevgili Karikatur Dostlari!

 
Kurallara uymayan bazi karikaturleri eledik; ama cok uzulerek…
Farkli boyut ve asiri sayinin nicin sakincali oldugunu anlatmak istemiyorum.
Cünkü bu  yarismacilarin, kurallari, bu kasitla degil, sartnameyi okumadaki dikkatsizliklerinden dolayi cignediklerine inaniyorum.

Niyazi Yoltas, Halit Sekerci, Yakup Kamer ve Eray Ozbek karikaturcudur. Prof.Goren Bulut, Izmir’in en onde gelen grafikerlerindendir.
Lutfu Dagtas, her zaman karikaturle icice, etkinliklerimizin bas destekleyicisi bir gazeteci dostumuzdur.
Nurgül Ucar ve Ahmet Akgun ise, Izmir’deki kuslarimiz üzerine uzman kisilerdir.

Su sozume, sevgili Oguz Gurel’in de hak verecegini saniyorum:
“Kurallari uyguladigimiz icin elestirilmemiz, uygulamadigimiz icin elestirilmekten iyidir.”
Ismi lazim degil, birisi: “Kurallar uyanlar icindir!” demisti, bence igrenc bir söz…

Sevgi ve saygilarimla.

 

Eray Ozbek

 

tartisma-bant.jpg

Merhaba;

 

Bu mektubu daha once “iletisim” bolumunde daha dar kapsamli bir sekliyle yollamistim. Simdi yeniden yazip, genisletip size ulastiriyorum. Yayinlarsaniz sevinirim. Oncelikle dusuncelerimin bir ofke gibi algilanmayip, fikir verici olarak algilanmasini isterim. Buyuk ustalarimizin yaninda hic tecrubem olmamasina ragmen genc bir cizer olarak sanirim birkac sey soylemeye hakkim var.

Insanoglunun hafizasi ilginc; dikkat etmeden gordugu birseyi bilinc altina itip, uzun bir sure sonra kendi fikriymis,dusuncesiymis gibi ortaya cikarabiliyor. Ozellikle gorsel konularda bu daha belirgin. Karikaturlerin benzer olmasi durumunda tamaminin “kopya” olarak nitelendirilmemesi gerektigi kanaatindeyim. Yani benzer karikaturlerin bazisi bilinc altina itilip yeniden piyasaya cikabiliyor. Ancak, ben burada asil gorevin jurilerde ve yarismalari duzenleyenlerde oldugunu dusunuyorum. Neticede yarismaci etik olmasa da kopya veya benzer dahi olsa istedigini cizebilir. Aslolan benzer karikature odul vermemek… Bunun onune gecilmek icin karikaturler juriler toplanmadan birkac hafta once sergilenebilir ki bazi sitelerde (don quichotte dahil) bu yapiliyor.

Benzer/kopya karikatur ayni kisi tarafindan surekli cizilip o kisiye odul aldiriyorsa belki buyuk bir suclama olacak ama insan bunun altinda hileler oldugunu dusunebilir ki dusunmuyor da degiliz.  Insanlarin bu tarz dusuncelerinin onune gecilmesi icin yarisma organizatorlerinden biraz daha hassasiyet bekliyoruz. Benzer karikaturler Don Quichotte’un sitesinin Bugun bolumunde surekli yayinlanadursun, kacinci baski bilmiyorum ama yarisma organizatorleri jurileri hala takip etmiyor mu acaba interneti, dunyayi?  

Bakin cok degil, bir iki gun once Izmir Kus Cenneti yarismasi sonuclandi. Mansiyon odulu alan “@” seklindeki flamingo hic dikkatinizi cekti mi? Acaba herkes tepki verse bu karikaturun aldigi odul iptal mi edilecek? Iptal edilse o eserin sahibinin toplum onunde neler hissedecegi hic dusunulmeyecek mi? ki daha once verilen odullerin iptali gibi olaylari gorduk.

Buradan siz ustalarimizdan ve jurilerden istegim  gercekten biraz daha hassasiyet.  Hassasiyet gosterilmedikce emeklerimizin bosa gittigini dusunuyorum.

Saygilar

 

BILGEHAN ANIL