LUDWIGSHAFEN’DAKI YANGIN ÜZERINE…

ozanceyhun-bant.jpg

Bir ülke düþünün: yerli nüfusunun yaný sýra çok sayýda göçmeni de içinde barýndýran. Ýþte Almanya. KKTC için son bir yýldýr oldukça önemli bir rol oynayan bu ülkenin yerlileri ile yeni yerlileri bana hep “iki yabancý” þarkýsýný hatýrlatmakta.

Sekiz gün önce Almanya’nýn þirin bir kenti olan Ludwigshafen’de bir ev yandý. Neredeyse sadece Türkiyelilerin oturmakta olduðu koca bir ev. Ýkinci Dünya Savaþý’ndan beri böyle büyük bir yangýn yaþanmamýþ kentte. Yangýna ilk olarak oraya yakýn olarak yüz kiþilik bir polis birliði müdahale etmiþ. Merdivensiz, araçsýz gereçsiz. Polisler minübüslerinin üstüne çýkarak ve birbirlerinden insan merdiveni oluþturarak kurtarmaya çalýþmýþlar insanlarý. Ýtfaiye erleri arasýnda yaralanlar olmuþ. Aþaðý atýlýp da tesadüfen Türkiye
kökenli bir polis tarafýndan yere düþmeden tutulan bir bebeciðin fotoðrafýný hepimiz gördük.

Cuma Günü yangýn yerindeydim. Korkunç hazin bir sahne ile karþýlacaðýmý biliyordum. Hazýrlýklýydým. Ama gerçek hep düþünülenden daha acý ve insan gözleri yaþarmaksýzýn duramýyor binanýn önünde. Çelenk koydum. Aralarýnda çocuklarýn da olduðu 9 üyesini kaybeden ailenin üç acýlý ferdi ile konuþtum. Siz bu satýrlarý okurken cenazeler Gaziantep’e varmýþ olacaklar.
Ludwigshafen’in valisi, bayan belediye baþkaný ve polis müdürü ile ve de çok sayýda Türkiyeli ile konuþtum. Muhataplarýmýn anlattýðýna göre yangýn sýrasýnda yaþamlarý pahasýna çabalayan itfaiye erleri ve polisler 47 insanýn hayatýný kurtarmýþlar.

Sokaktaki Türkiyeliler kýzgýn. Onlar “itfaiyenin geç kaldýðýný ve canla baþla çalýþmadýðýný” iddia ediyorlar. Bunun nedeninin ise “Türkiyeli” olmak olduðunu söylüyorlar. “Almanlarýn yaþadýðý bir ev olsaydý dokuz kiþi ölmek zorunda kalmazdý” diye yüksek sesle söylemekteler. Hatta Türkiyeli gençler bir itfaiye erini bayaðý kötü dövmüþler olay esnasýnda. Yeterince çaba göstermediðini iddia ederek. Ýtfaiye müdürü geçtiðimiz Perþembe Günü canlý yayýnda aðlayarak bu iddialarýn “doðru olmadýðýný” anlatmaya çalýþmaktaydý. Ýþte burada baþlýyor benim anlatmak istediðim “Almanya’ya göç öykümüzün acý gerçeði”. Bir ülkenin yerlileri ile kaynaþtýrmayý beceremediði yeni yerliler arasýndaki uçurumun geldiði boyutlar.

Ülkenin sahibi konumudaki yerliler, “Türkiyelilerin hapishaneleri doldurduðunu”, “Türkiyeliler’in olduðu sokaklarda bayanlarýn sokaða çýkamadýðýný”, “eskiden kapýlarýný bile kitlemeye ihtiyaç duymadýklarý evlerinin kapýlarýný þimdi kaç kilitle kapadýklarýný”, “Türkiyeli gençlerin neden olduðu þiddetin yaþamlarýný sabote ettiðini”, “her türlü yasa dýþý icraatin Türkiyeliler’in ülkeye gelmesi nedeniyle arttýðýný” ve daha neler, neler anlatmaktalar. Haklý olduklarý noktalar var, çünkü devlet gelmesine olanak sunduðu Türkiyelilerin toplumla kaynaþmasý için çaba sarfetmedi. Onlar da dýþlananlar olarak kendi alternatiflerini yaratmaya çalýþtýlar.

Yeni yerliler ise “kendilerinin hiç bir zaman ülke vatandaþý olarak eþit haklara sahip olamadýklarýndan”, “ikinci hatta üçüncü sýnýf vatandaþ muamelesinden”, “polisin ya da yargýnýn onlara ön yargýlý yaklaþtýðýndan”, “kötü koþullarda yaþamak zorunda býrakýldýklarýndan ve çocuklarýnýn Alman çocuklarý gibi iyi eðitim olanaðýna sahip olamadýðýndan” ve daha nelerden yakýnmaktalar. Haklýlar. Her geçen gün daha daha az çocuk doðuran Almanlara kýyasla çok çocuklu Türkiyeli nüfus sürekli artmakta ülkede. Almanlarýn ve Türklerin gerçekten kaynaþtýðýndan söz etmek mümkün deðil. Çünkü devlet bu konuda otuz ya da yirmi yýl atmasý gereken adýmlarý atýp sosyal alanda eþitliði saðlayýcý önlemler almadýðýndan uçurum aþýlamaz hale gelmekte.

Ludwigshafen’de itfaiyenin en ufak bir hatasýnýn olmadýðýna eminim. Ancak gelinen noktada Türkiyelilere bunu anlatmak iþte bu nedenle mümkün deðil.

Dilerim ayný konumdaki baþka ülkeler bu Almanya deneyiminden ders çýkarýrlar. Yerliler ve yeni yerliler birbirlerine “iki yabancý” olmazlar!

11.02.2008


Ozan Ceyhun
MdEP a.D.
Office in Germany
c/o
Berliner Ring 1a