KARIKATÜRCÜLER DERNEGI 35. GENEL KURULU’NDAN…

Degerli divan baskani.. Degerli divan uyeleri.. Ve degerli karikaturcu dostlarim, ustalarim..

Bu konusmam daha onceki genel kurullarda yaptigim konusmalardan oldukca farkli olacak. Yani bu kez dernege yonelik degil, biz karikaturculere yonelik bir konusma olacak.. Ancak, dernek yonetimine soyleyecek birkac cumlemiz de var elbet.. Izninizle once ondan baslamak istiyorum..

On yildan bu yana bir onceki (eski) yonetimin ufak tefek rotuslarla yeni yonetime donusturuldugu, artik geleneksel hale gelen ve sadece “prosedur” geregi yapilan genel kurullarin sonuncusunda, dernege ve sevgili Peker’e yonelik birkac elestiri ve onerim (dilegim) olacak

Organik bir bag olmasa da ben Metin Pekerli Dernek yonetimiyle Tayyip Erdoganli AKP yonetimi arasinda bir “SIMILAR”lik oldugu dusuncesindeyim. Neden mi? Aciklayayim. Nasil ki, Cumhuriyet yuruyusleriyle onbinler, yuzbinler AKP’yi iktidara tasimamaya yetmediyse, bunca yildir Peker ve yonetimlerine yonelik yapilan muhalefet ve tepkiler  de on yildan bu yana onun iktidara (!) gelmemesine yetmedi! Ha, Tayyip Erdogan bunu komurle, pirincle, bulgurla, yagla yapti belki ama dogrusu Metin Peker’in bu konudaki basarisini ve yontemini neye borclu oldugumuzu acikcasi biz anlayamadik. Cunku kendisi gorevini gercekten cok profesyonelce ve buyuk bir basariyla yapiyor. Gecen konusmamda da bu konuda kendisine hayranligimi belirtmistim. Ve bir kez daha tekrarliyorum. Benim tepkim hicbir zaman Peker’e olmamistir. Tepkim, kendi iradelerinin disinda sadece “Peker” icin oy kullanan ve kullanmakta israr eden, Turk karikaturunun ne gecmisiyle ne gelecegiyle ilgilenmeyen, hatta son cizdigi karikaturun tarihini bile hatirlamayan karikaturcu(!)ler icindir.

Peker’den oylamaya birkac saat kala nacizane onerim, (gerci liste bellidir ve burada bulunanlarin cogunun ceplerinde veya beyinlerinde yazilidir) yonetimi gercek karikaturcu olan, bunu cizgisiyle, basarisi ve kariyeriyle kanitlayan arkadaslarimizdan olusturmasidir. Cunku ancak boyle bir yonetimle Turk karikaturu bir yerlere ulasabilir. Acikca soylemek gerekirse bugun Turk karikaturu yerlerde surunmektedir. Bunu size cok net ve acik sekilde ifade ediyorum. Son dort yildir dunya karikaturuyle ve karikaturculeriyle ic ice olan bir karikaturcu olarak bunlari soyluyorum. Sozlerime lutfen itibar ediniz ve inaniniz. Lutfen kendi kendimizi kandirmayalim. “Sallabas” uye olmak yerine karikatur icin yasayan, Turk karikaturunu dunya karikaturuyle bulusturmayi hedefleyen uyeleri yonetime alalim. Yilda bir kere duzenlenen yarismalara cagrilan yabanci juri uyelerini Istanbul’da bir hafta krallar gibi yedirip icirerek, sozum ona “Turk misafirperverligi” ile tanitamayiz Turk karikaturunu dunyaya.. Dernek yillardir finansal sorun yasamadan, hatta biraz da ticarethane mantigiyla yonetilmesine karsin karikatur adina beklenenden cok daha az sey basarmistir. Bir onceki yil yaptigim konusmada da degindigim gibi, dernek para dolu kasasi ve saglam cukkali sponsorlariyla Turk karikaturune ve karikaturculerine cok daha fazla sey borcludur. Hatta yapmakla yukumludur. Kasamizda su kadar para var demek yerine sahsen ben “Arkadaslar, nihayet bekledigimiz gun geldi. Artik dernegimizin dort, bes katli kendine ait bir binasi var” denmesini beklerdim. Karikaturculer derneginin, muzenin ve sergi galerisinin, hadi “Turistik Shop” da dahil, tumunun tek bir binada toplanmasi olmalidir bence asil dernegin hedefi.. Ne zamanki boyle bir binada Karikaturculer Dernegi konuslanacak, iste o zaman Turk karikaturu gercekten bir yerlere varabilecektir. Bu hic te hayal degildir. Peker de bilmektedir ki; bu sans bize 7,8 yil once ayagimiza kadar gelmisti. Ve bu sansi biz elimizin tersiyle ittik.. Sevgili Peker, lutfen seni dogru yonlendirecek, Turk karikaturune ivme ve sayginlik kazandiracak karikaturculeri yonetiminde bulustur. Bunu senden Turk karikaturu adina rica ediyorum.

Evet, dernek ve Peker’e iliskin soyleyeceklerim bu kadar. Simdiden ona buyuk olasilikla kendi baskanliginda olusturacagi yeni yonetimi icin (eger bu dileklerim dogrultusunda bir yonetim dusunduyse) basarilar, alisildik bir yonetim dusunduyse de bizlerden gelecek her turlu elestiri ve oneriye de sabir ve hosgoru diliyorum… Gelelim konusmamizin asil ana konusuna.. yani sizlere.. siz beyniyle yazan, cizgisiyle konusan karikaturculere..

Biliyorsunuz bu haftabasinda Don Kisot sitesi hackerlar tarafindan cokertildi. Dort yildan beri gecemi gunduzume katarak, dunya karikaturunde onemli bir yere oturttugumu dusundugum Don Kisot websitesi daha once de birkac kez oldugu gibi, yine hacklendi. Ama bu seferki cok ciddi bir hasar verdi sitemize.. Aldigimiz her turlu tedbire ragmen, bu guvenlik duvarlari cok guclu odaklarca delindi ve sitemizde ne varsa silip supuruldu. Biz bu tur saldirilara karsi her ne kadar sitemizi yedeklediysek te, veri tabanina kadar girip, cok kisa zamanda toparlanabilme sansimizi ortadan kaldirdilar. Ve yaptigimiz arastirmada bu saldirinin ozellikle ve bilincli olarak sitemize yapildigini saptadik. Demek birilerinin tekerine comak soktuk. Yillardir yapmaya calistigimiz tek sey, Turk karikaturuyle dunya karikaturu arasinda bir kopru olmakti. Ve bunu da buyuk basariyla gerceklestirdigimize inaniyorum. Don Kisot, bugun dunya mizahinda cok onemli bir yerde arkadaslar. Artik mutevaziligi bir kenara birakiyorum. Bizim kulvarimiz cok farkli ve bir ornegimiz daha yok. Cunku biz DERGIYIZ! Gunde en az 10 karikatur ve haber giren, aya gore hesapladiginizda 300’e yakin dokuman kullaniyoruz. Yani bu su demek oluyor ayni zamanda: Onbes gunde bir yayinlanan 150’ser karikaturluk iki dergi, ya da icinde 75 karikaturun yer aldigi haftalik bir dergi…

Hacklenme olayi dunyanin en buyuk karikatur sitelerinde bas haber olarak duyuruldu ve turk-yabanci bircok karikaturcuden destek-tepki mailleri, mesajlari geldi. Tabii, yasadigimiz bu tatsizligin sonucunda bu kadar sahiplenmemiz, kucaklanmamiz, yaptigimizin ne kadar dogru ve mukemmel bir is oldugunu bir kez daha gosterdi. Ben burada, her turlu yoldan destegini ve tepkisini bizlere ileten dostlara bir kez daha tesekkur ediyorum. Sonucta, Don Kisot tipki “Anka kusu” gibi kullerinden cok daha guclu dogarak yoluna devam edecek. Cunku benim ne kadar inatci ve basariyi artik aliskanlik haline getirmis bir kisi oldugumu bir kez daha ogrenecekler. Yarindan sonraki gunlerim cogunlukla websitemizi cok daha donanimli ve islevsel hale getirmekle gececek Istanbul’da..

Evet, degerli dostlarim, ustalarim.. demin de soyledigim gibi Turk karikaturu gercekten yerlerde surunuyor.. Giden ustalarimizin yerini dolduracak genc yeteneklerin yetismedigi, yetistirilmedigi bir camiadan bahsediyorum, dikkatinizi cekiyorum. Bunun sorumlusu da sizlersiniz. Gelecege yonelik projeler uretecek, genc, enerjik karikaturculer yerine sadece denileni yapan, uretmeyen, baskani dogru yonlendirmeyen karikaturculerden olusan listeleri gozu kapali katlayan ve sandiga atan sizlersiniz evet… Bakin, tam otuz yildir ciziyorum. Son dort yildir da gunde en az 10 saat karikaturle hasir nesir olan biriyim. Turkiye’de neler olup bittigini sizlerden cok daha farkli algilayacak konumda biriyim ustelik, neden? Cunku yurtdisinda yasiyorum ve ulkemizde yasananlara daha objektif bakabilme sansim var. Cunku burada yasamiyor, sizler gibi her turlu kosulu kaniksamiyorum. Eger, ben de burada sizler gibi yasasaydim emin olun, bu kadar tepkisel ve duygusal yaklasmazdim. Bu sizin sucunuz veya eksIkliginiz degil. Bizlere reva gorulen bir ulkenin, bir toplumun icine dustugu kaos ve karanlik bir gelecek. Dehsetle izliyorum. Gun be gun karikaturculerimizin marifetlerini.. Artik karikaturculer evlerinde basbakan agirliyor.. Artik karikaturculer kiralik katil tutmakla gazetelerin 3. Sayfalarina manset oluyor. Artik karikaturculer, birbirlerini mahkemeye veriyor. Artik karikaturculer……………….. BOLUNUYOR!!! Evet, iste en tehlikeli nokta da burasi. Karikatur camiasi artik bolundu. Sagci ve solcu/sosyal demokrat mizah siteleri veya dergileri artik bu manzarayi gosteriyor. Bunun sorumlularindan biri de yillardir birlik ve dayanismayi saglayamayan Karikaturculer Dernegi’dir. Gorulmektedir ki, bizlerden cok daha birlik ve dayanisma icindeler. Cunku orgutsel calismalari on planda tutuyorlar. Cunku camiamizin icindeki daginikligi, basibozuklugu ve hizipciligi onlar cok iyi degerlendiriyor. Tipki, AKP’nin stratejisi gibi. Olmayan CHP muhalefetini hepten yok ettiler ulkede. Bir de alay eder gibi onlarin bir zamanlar solculuktan bir yil hukum giymis genel sekreterini alip AKP hukumetinin“Kultur ve Turizm Bakani” yaptilar. Ve tum bunlar olurken, Turk karikaturculeri ne yaptilar? Sadece seyrettiler. Yok, yok, birbirlerini yediler. Evet, inanmiyor musunuz? O zaman sizler, karikaturculer@yahoogroups’ta olan tartismalari bilmiyorsunuz. Oyle duzeysiz, saygidan ve hosgoruden yoksun tartismalar yasandi ki, bilmeyenler icin, akliniz durur!. Ve sonucta dort yildan bu yana karikaturculerin yegane iletisim ve paylasim grubu ne yazik ki kapandi. Ve ne acidir ki, dort yil bu grubun moderatorlugunu yapan sevgili Halis Dokgoz arkadasimizi bir kisi arayip ta “yahu ne oldu bu gruba, ses seda cikmiyor, kapandi mi? Ya da kapandiysa ne icin kapandi?” demedi.. Iste bizler boylesine tepkisiz ve etkisiz bir camiayiz.

Eskiden “cizecegim ama cizecek yer yok. Ne dergi var, ne gazete… Her yeri kapmislar” diye serzeniste bulunan arkadaslarimiz nedense bugun  de cizmiyorlar. Oysa istedikten sonra cizecek cok yer var iletisim cagini yasadigimiz su surecte. Hatta oturup, bir “Blog” olusturup bedava bir sanal gazete veya derginin sahibi bile olabiliyorsunuz. Ama!! Yapmiyorsunuz! Ne yapiyorsunuz biliyor musunuz? (Ozellikle yarismalara yillardir karikatur cizen karikaturculeri kastediyorum..) Aciyorsunuz yarisma albumlerini gecmisten bu gune kadar basilan ne varsa, ya da geciyorsunuz pc karsisina aciyorsunuz mizah sitelerini.. ve basliyorsunuz gozunuzle scan etmeye/taramaya karikaturleri.. Bazen birebir, bazen manipule ederek, yani uyarlayarak, argo bir deyimle “kitabina uydurarak” yeniden ciziyor, sonra da, sanki ilk siz cizmissiniz gibi yarismalara yolluyorsunuz. Veeeee, sonraa “similar-benzer”leri cikinca da bozuluyorsunuz, hatta bizlere “karikatur hafiyesi, karikatur polisi, engizisyon mahkemesi gibi yakistirmalar yapiyorsunuz. Neden peki? Oturup ta, gercekten esprisinden cizgisine her seyin size ait oldugu bir karikatur cizmeyi denemiyorsunuz? Sonra yaptiginiz bir gun “similar-benzer” ornek olarak karsiniza ciktiginda inkar ediyorsunuz. Yok oyle sey. Bakin bu arkadaslar, cok onemli bir ayrintiyi gozden kaciriyorlar. Bir dusunun.. Mesela kendimi ornek vereyim. Benim otuz yilda olusturdugum espri ve cizgi dunyam ile Mordillo veya Steinberg ya da Sempe’ninkilerle bir olabilir mi? Boyle bir sey mumkun mu? Yani, kendi cizgilerimle cizsem bile aninda anlasilmaz mi o ustalarin onca yilda olusturdugu espri ve mizah anlayislariya benim anlayisim arasindaki fark? Iste arkadaslarimiz bu ayrintiyi gozden kaciriyorlar. Vee sucustu yakalaniyorlar.

Sevgili dostlarim, ustalarim, bir kez daha vurguluyorum. Bizler “similar-benzer” karikatur konusundaki arastirmalarimizi, calismalarimizi sadece ve sadece!! “karikaturu fikir ve emek hirsizligindan kurtarmak, haksiz yere kazanc elde etmenin onune gecmek icin” baslattik. Ve ne gariptir ki, tum dunyadan ovgu alirken Turk karikaturculerinden ofke ve tepki aldik. Ve, en sonunda da sitemiz hacklendi. Bu, size biraz tuhaf gelmiyor mu?

Gelelim Turkiye’deki “juri” sorununa.. Maalesef ulkemizde juriler “ahbap-cavus” iliskisiyle olusturuluyor. “Gercek karikaturcu” olmayan, en son cizdigi karikaturun tarihini unutmus olan, sadece “teyid” eden kisiliksiz juriler, Turk karikaturunun adeta “yuzkarasi”dir. Bu anlayisi ve israrla bunu surdurmek isteyenleri siddetle kiniyorum. Bu konuyu su anda aramizda olmayan ustamiz Semih Balcioglu’ndan bir aniyla noktalamak istiyorum. Uc yil once, sevgili arkadasim D. Nese Binark ile onunla soylesi ziyaretine gittigimizde, konusmalari bizlerin ne kadar hakli oldugunu ortaya koyuyor. Biliyorsunuz, Semih Balcioglu’nun sevenden cok sevmeyeni de vardi. Cunku dobraydi, dogru bildigini soylerdi adamin yuzune “pat” diye… Aklimda kaldigi kadariyla aktarmaya calisayim sozlerini:

“ Turkiye’de karikaturcu kac tane var? Iki elin parmaklarini gecmez. Bakmayin siz dernegin 600 kusur uyesi olduguna.. Kafa sayisi degildir onemli olan, gercek anlamda karikaturcu olmaktir. Deseni saglam, perspektifi bilen, okuyan, arastiran, adam gibi adam karikaturcuden bahsediyorum ben. Kac tane sayarsiniz?!”

Evet, gercekten kac tane sayabiliriz, bir dusunun…

Her ne kadar, bu soylediklerime katilsaniz da, sirf bunlari ben soyluyorum diye icine sindiremeyen arkadaslarimiz olabilir burada. Hatta bunlar arasinda otuz yildan bu yana tanidigim, beraber dirsek ve tarama ucu eskittigim arkadaslarim da olabilir. Hic sorun degil. Ama cok rica ediyorum, eve gittiginizde bir aynanin karsisina gecin ve sorun kendinize: “Bu cok bilmis, ukala Erdogan gercekten dogru soyluyor olabilir mi? Yani, ben hic mi yapmadim o dediklerini, bir kez bile olsun, ha?!?!”  Eminim, kendinizden alacaginiz cevap sizi bile sasirtacaktir.

Saygilarimla

 

Erdogan Karayel

(Tabii, konusmayi boyle bitirirseniz, alkisi zor alirsiniz.. Netekim, oyle de oldu :))))