BUYUK USTA CAFER ZORLU’NUN BUGÜN BIRINCI ÖLÜM YILDÖNÜMÜ..
HAYATTAYKEN SULTANAHMET MEYDANINDA YAPTIGIM SOYLESIYI
TEKRAR PAYLASIYORUM..
Cafer abi.. Bize kisaca karikaturun tarifini yapar misin?
– Cok zordur karikaturun tarifi. Cizerin kafasindaki olayi dis etkenlerden etkilenmeden cizmesidir isin puf noktasi. Karikatur cizmek zor degil, aksine kolay.. Onemli olan insanin once kafasinda cizmesi. Sonrasi pek te onemli degil, bir sekilde beyaz kagida yansir iste. Karikatur dogmatik olacak, zorlamayla olmaz. Akademik egitim almak ta yetmez karikaturcu olmak icin. Ben alayliyim. Karagumrukluyum aslen. Ilk karikaturlerimi mermere cizerdim, tipki heykeltras gibi.
– Espri ve cizgi.. Ayni insanda olmuyor bazen.. Sizce de sart mi?
– Bazisinda biri, bazisinda digeri. Makbul olan ikisinin birden olani.. Dusunce ve cizginin birlikteligi bir baska guzel.
-Bize karikature nasil basladiginizi anlatir misin?
– Tahtakale Marputcularda bir hirdavatci dukkanim vardi. Sonradan iflas ettim. Sirkeci garinda Topal Cemal derler bir adam vardi. Altan Erbulak, onun da ahbabiymis. Bir gun tuttu beni onunla tanistirdi, yil 1956.. O zaman Altan Erbulak Yeni Sabah gazetesinde ciziyordu. Cizgilerime bakti, perspektif ne gezer tabii.. Bana perspektifi ogretti ilk olarak.. Yani karikaturden once perspektifi ogrendim ondan. Tam dort ay perspektif calistim. -Sakin ola, karikatur cizme- dedi.. – Sadece perspektif calisacaksin.. –
Her gun Yeni Sabah gazetesine gidiyor, perspektif calismalarini gosteriyordum. Bir gun, kapidan sokmadilar beni, sasirdim. Gazeteye girisim yasaklanmisti. Bu durum uc, dort ay surdu. Moralim bozulmustu. Ama umudum kirmadan yine gidiyordum. Derken bir gun, Altan Erbulak’in beni sokmadiklarini ogrendigini, masasinin ustune cikip, yumruklarini sIkarak kufur ettigini ve derhal beni yanina getirmelerini emrettigini ogrendim. Neyse uzatmayalim, o gunden sonra her gun gelip gitmeye, Yeni Sabah’in Pazar ilavesine cizmeye basladim. Bes, alti ay kadar cizdim. Tabii bedava. Daha cok reklam karikaturleri ciziyordum. Bir gun para istemeye kalkinca, Vural Sozer beni ayni gun kovdu.
1958-78 arasi Akbaba ve Dolmus dergilerinde cizdim. Bir ara, Dolmus’u sadece ben doldurur oldum. Derken, daha sonra tam yirmi yil, Tercuman gazetesinde spor karikaturleri cizdim. Hey gidi Babiali.. Biz onu cizerken, o bizi sildi. Gerci, sonra onu da sildiler ya..
– Cift isimli calismalar konusunda neler soylemek istersin?
– Ne cift ismi? Karikaturu cizen var, silen var, konusma balonunu yazan var. Ha, bir de matbaaya goturen vardi o zamanlar. Bu ne bicim is yahu? Bana da onerdiler boyle calismayi ama ben istemedim. Uymaz bana boyle sistem..
Hic unutmam.. Yusuf Ziya, Necmi Riza’ya karikaturu neredeyse cizerek verirdi Akbaba dergisini cikarirken.. -Onu yap, bunu yapma.. Suraya sunu koy, bunu koyma..- Sonra bir bakardik ki, karikatur Necmi Riza imzali cikmis. Hani nerde kaldi sanatcinin ozgunlugu, ozgurlugu..
– Iki yil sonra sanatta 50. yili kutlayacaksin. Dunku ve bugunku karikatur arasinda sence ne gibi farkliliklar olustu?
– Her sey degisti Erdogan.. Toplar, donlar, kramponlar bile.. (Cafer Zorlu, yasami boyunca en cok spor karikaturu cizen karikaturcudur..)
Dunku karikaturu anlatmak gerekirse.. Bir kere, Yusuf Ziya balonlu karikaturden nefret ederdi. Salt cizgiye oncelik verirdi. O nedenle de Akbaba bir numaraydi. Bugunku mizah dergilerine baktigimizda konusma balonlarindan karikaturu goremiyorsun. Bunu da Oguz Aral baslatti. Gerekcesi de, genclerin dusunce tembelliginden kaynaklandigiydi. Bence sacma, balonu okuyan genclerin zaten dusunmeye ihtiyaci olmuyor ki..
Ben, yillarca Akbaba’da zevkle calistim. Ama ne yalan soyleyeyim, karikaturden para kazanamadim. Ta ki, bir gun Cem Yilmaz’i taniyana kadar. Evet, yanlis duymadiniz.. Cem Yilmaz’i taniyana kadar dedim. Tanistigimiz gun Cem’e dedim ki, -Soyle adam gibi bir album yapamadan gidecegim su dunyadan..- Hic unutamayacagim bir sey yapti Cem Yilmaz o gun. Cagirdi yanindaki adami ve elime tam 8 milyar saydi. Ben saskinliktan kalakaldim. Hatirladigim tek sey, Cem’in bana -Bir tane Cafer abimiz var, bu az bile..- dedigiydi. Ben omrumde 8 milyar parayi birarada gormedim ki.. Cok harbi kerata Cem Yilmaz. Yani kendisi neyse sahnede de o.. Yirmidort saat kendini oynuyor. Heralde para verenlere de cok sasiriyordur..
Bugunlerde Karikaturculer Dernegi, benim albumumu cikarmak uzere. Son calismalarimi da bitirdim. Sonunda dernegimiz, benim de albumumu yayinliyor nihayet. Ne diyeyim, cok mutluyum..
– Peki, Cafer abi, Don Kisot’u gordun. Sence nasil bir dergi?
– Valla, bana Akbaba ve Papagan dergilerini animsatiyor. Yazisiz karikaturlerin coklugu hosuma gitti. Tabii ki bu, beraberinde evrenselligi getiriyor. Ama, ben hala bu zamanda boyle bir dergiyi nasil tek basina cikartiyorsun onu pek anlamadim. Yoksa sen de mi devlet destegi aliyorsun? (gulusmeler)
– Biraz da yarismalar ve secici kurullar hakkinda konusalim. Bu konuda neler soylemek istersin?
– Karikatur yarismalarinda secici kurullara pek sicak bakmiyorum. Bana da pek soz dusmez diyorum. Bir cok yarismadan odul aldim, ozellikle spor konulu karikaturlerimle. Hic unutmuyorum, 1975 yiliydi, Gazeteciler Cemiyeti’nden bir odul kazandim. Bir plaket verdiler, bir de zarf. Bir heyecanla zarfi actigimda bir de ne goreyim: Zarfin ici bos. -Allah Allah- deyip solugu hemen Cemiyetin muhasebesinde aldim. Ogrendim ki, benim cemiyete borcum varmis ve odul parasindan kesmisler meger. Eh borcum da odul parasi kadar olunca avucumuzu yaladik haliylen..
– Peki, son olarak karikature ilgi duyan genclere neler soylemek istersin?
– Her seyden once, sakin bedava is yapmasinlar. Yani, para kazanacaklarsa cizsinler. Yoksa hic baslamasinlar.. Karikaturcunun emegi bedava olmamali. Dunya para uzerine donuyor. Bir tek karikaturculer mi aptal yani? Zaten bunu boyle belleyenler yillardir karikaturculeri somuruyor, sirtlarindan para kazaniyor. Diyecegim; kendilerini somurtmesinler, naparlarsa yapsinlar. Iste bu kadar!
– Cok harbi bir soylesi oldu Cafer abi.. Umariz, mesajlar gereken yerlere gider. Yeni cikacak albumun icin simdiden kutlarim.. Genel kurulda gorusmek uzere..
– Sagol Erdogancim. Yillar sonra biraraya geldik, Sultanahmet parkinda guzel bir sohbet yaptik. Anilarimi tekrar canlandirdin. Simdi tramvaya binip eve gitme vakti.. Docland’a benden selam soyle.. Don Kisot’a da sonsuz basarilar. Sakin pes etme!..
(Ben pes etmedim ama usta pes etti.. isigi bize yol oldu.. ve daha ne kadar olur bilemem ama, ona verdigim sozu unutmadim. Pes etmek yok!!!)
EGYPT/MISIR
ERDOGAN KARAYEL
ERDOGAN KARAYEL/GERMANY
WILLEM RASING/NETHERLANDS
METE AGAOGLU/TURKEY
OSMAN SUROGLU/TURKEY
VLADIMIR KAZANEVSKY/UKRAINE
"DIREN GEZI!" KARIKATÜR ALBÜMÜ:
"direngezi" karikatür albümü "digital dergi" formatinda hazýrlandi..
sag butondan tiklandiginda (veya klavyeden ileri tusuyla) sayfalar kendiliginden cevriliyor..
albümde 11 ödüllü olmak üzere toplam 86 calisma yer aliyor..
(by erdogan karayel & saadet demir yalcin)
https://donquichotte.org/content/view/6681/32/lang,de/
ANGEL BOLIGAN-MEXICO
"NELSON MANDELA" PORTRAIT
MURAT AHMETI/KOSOVO
MARCO DE ANGELIS/ITALY