NEWS.. HABERLER…

1-news-bant.jpg

ataturk-zed2.jpg

"ATATÜRK" PORTRAIT
ZED-CROATIA

Yirmi Üç Nisan

Yenilik elzem
Ýki kuyudan biri Zemzem
Resmen meclise daha girmemiþ teyzem
Merkezî hükümette yok Hurrem
Ýstiklâli kazanmýþým bölünmezem
Ülkemi kimselere yedirmezem
Çýkrýktan sanayiye iplik geçirem
Nevresimden çarþafa bürünmeyem
Ýlericiyle gericiyi arka arkaya yürütmeyem
Sporla iþi birarada sektirem
Atatürk’ün yolunda hepimiz
Namus ve adaletle iki çekirdek bir dirhem…

Ayten Suvak

***

23 – N i s a n . . .

Yirmi Üç Nisan
Canlýdýr anýmýzda
Tüm zamanlarda . . .
– Teþekkürler ONLARA –

Kenan Sinanoðlu


***

ankaralikadincizerler.jpg

hyu.jpg

Dear Don Quichotte,

 

I don’t usually complain but it is time for me to speak out. I am the second place winner of the Fourth International Cartoon Festival and Graphical Humor, Valle de Aburra, Colombia 2008. Theme: Women.

 

http://www.brazilcartoon.com/resultadoDescricao.asp?idioma=eng&ID=300

 

I found out the result through some international cartoon website since the organization had never contacted me. I had waited six months and written two letters to Universidad Autonoma Latinoamericana, the sponsor of the contest. In June 2009, I finally got a very apologetic email from the General Director, Mr. Jesus Orlando Morales Henao who stated that one of my prizes was a sculpture of a prestigious Colombian sculptor and a book about cartoon and graphical humor, which was on process of editing and would be published in October 2009. Again, I provided him my mailing address so that the prizes could be sent to me (Letter enclosed).

 

It has been almost two years. I emailed Mr. Mr. Jesus Orlando Morales Henao twice inquiring about the prized but again received no reply. Enough is enough. Winning a contest is a wonderful opportunity and recognition for us, cartoonists. We pour our hearts and souls in our works. We demand the respect and what is rightfully ours. Unfortunately, there are many Phantom Contests which exploit and contaminate our intellectual World. We, World’s Cartoonists are pleading for your help.

 

Respectfully yours,

Huey Nguyenhuu, USA

***

 

Erdogan Karayel
in "Iran-Merdomsalari" Newspaper..

iraner.jpg

Yol ayrýmýnda bir ülkenin zengin çizgi dünyasý


Uzun bir süredir çalýþmalarýný aðýrlýklý olarak Almanya’nýn Stuttgart kentinde sürdüren karikatürist Erdoðan Karayel, bir süre önce Ýran’daki uluslararasý bir etkinlikte jüri üyesi olarak görev aldý. Düzenli olarak güncellediði "sanal" karikatür dergisi "Don Quichotte" (www.donquichotte.org) üzerinden Türk karikatürünün dünyayla yakýn iliþkiler kurmasýný saðlayan ve bu doðrultudaki çabalarýyla haklý bir üne kavuþan Karayel, sorularýmýzý yanýtlarken, Ýran karikatürü üzerine gözlemlerini, saptamalarýný aktardý. Çalýþkan sanatçýmýza göre, günümüz Ýran’ýna bakarken, abartýlardan uzak ve serinkanlý düþünülmesi gerekiyor.

YGA – Ýran’da ne için bulundunuz, neler yaptýnýz ve ne gibi gözlemleriniz oldu? Ýran toplumu ve karikatürü, sizce nasýl bir yolda?

ERDOÐAN KARAYEL – Sorunuzun yanýtýný vermeden önce sanýrým biraz Don Quichotte’u ve hedeflerini anlatmam gerekecek. "Don Quichotte" dergisi beþ yýl önce Stuttgart merkezli olarak yayýn hayatýna baþladý. Ancak koþullar gereði son dört yýldýr internet üzerinden e-mizah dergisi biçiminde Türk karikatürüyle dünya karikatürünü buluþturuyor. Bugüne deðin dört uluslararasý yarýþma gerçekleþtirdik. Almanya’nýn çeþitli eyaletlerinde ve Avrupa ülkelerinde de 30’a yakýn sergi açtýk.

Ýnternet üzerinden geniþ bir yelpazeye ulaþmýþ durumdayýz. Hemen her ülkenin karikatürcü veya dernekleriyle baðlantýlarýmýz var. Dünya karikatüründe "Don Quichotte"un oldukça önemli bir yeri olduðunu rahatlýkla ve övünerek söyleyebilirim. Ýnternet kanalýyla geçtiðimiz yýllarda yapýlan uluslararasý bir ankette, "irancartoon"un ardýndan dünyanýn ikinci en çok izlenen karikatür web sitesi seçildiðini de unutmadan belirteyim.

Uluslararasý baðlantýlarýmýz böylesine güçlü olunca, 2008 yýlýndan itibaren dünya karikatürüne yön veren Ýran, Brezilya, Azerbaycan, Suriye ve Çin karikatürcüleriyle köklü yakýnlýklar kurduk. Düzenlenen uluslararasý yarýþmalarda jüri olarak birlikte görev aldýk. Özellikle uzun bir süreden beri hayranlýkla izlediðim Ýran karikatürünün büyük ustasý ve "irancartoon"un da yönetmeni Massoud Shojai ile güzel bir çizgi dostluðu kurduk. 2008 yýlýnda ilk kez gittiðim ve 2 gün kaldýðým Tahran’dan sonra geçtiðimiz yaz Kýbrýs’ta yine birlikte ayný jüride görev aldýk. 2009 yýlýnda aralýk ayýnda bu kez Tahran Karikatür Bienali’ne davet edildim. Tahran merkezli yürütülen organizasyonda benim dýþýmda Ýspanya’dan Omar F. Turcios ve Nani, Brezilya’dan Marcio Leite, Çin’den Liuyi Wang ve Türkiye’den Þevket Yalaz da yer aldýlar.

Jüri üyesi olarak görev aldýðým bu etkinlik tam 10 gün sürdü. Bu dönemde Ýran’ý ve Ýran halkýný daha yakýndan tanýma fýrsatýný buldum. Zengin Pers kültürüne sahip Ýran’da görsel sanatlarýn bu denli baþarýlý olmasýna þaþmamak lazým. Özellikle Ýsfahan gezisinde gördüðümüz tarihi camiler, medreseler ve binalardaki hat sanatlarý ve el iþçiliðine dayanan eserler, gerçekten görülmeye deðerdi. Saðlam bir desenden oluþan ve özgün renk dünyasýný yansýtan eserlerin her biri paha biçilemeyecek kadar deðerli. Ýran karikatürünün bu denli baþarýlý olmasýnýn ardýnda zengin "Pers kültürü" mirasýnýn yattýðý gerçeðini, ülkeyi gezdikçe ve tanýdýkça daha iyi anlýyorsunuz.

Ýran karikatürünün dünyada plastik ve estetik açýdan bu denli baþarýlý olmasýnýn ardýnda yatan bir baþka gerçek de, sanýrým ülkenin dýþ dünyaya kapanmýþ olmasýnda. Ülkede özellikle Amerikan hegemonyasýna karþý büyük bir tepki var. Ekonomik ve siyasal açýdan Rusya ve Çin ile de özel bir yakýnlýk söz konusu. Ülkede var olan rejimin de katkýsý olsa gerek, insanlarýn sanata yönelmesi, tepkilerini ve dileklerini bu yolla dile getirmeleri sanatý daha da etkin ve yetkin bir konuma getiriyor. Ýranlý karikatürcülerin çoðu, sanki karikatür çizmiyor da tuvale resim yapýyor. Bu açýdan, özellikle benim için, iran karikatürünün dünya karikatüründe çok önemli bir yeri var. Bazý çalýþmalara gýpta ile bakmamak elde deðil. Onlarýn etkisi altýnda kalmýþ olmamdan mýdýr nedir, bilemiyorum, ama son yýllarda çizdiðim karikatürlerde özel bir estetik çaba sarf ediyorum. Ve sonrasýnda karþýsýna geçip seyretmek inanýlmaz keyif veriyor…

YGA – Ýran’da kurduðunuz baðlantýlardan sonra ve geleceðe dönük olarak, bu ülkedeki sanatçýlarla birlikte ne gibi iþler çýkarmayý düþünüyorsunuz?

ERDOÐAN KARAYEL – Þu anda baþta Massoud Shojai olmak üzere, Bahram Azimi, Shahram Rezai, Saeed Sadeghi, Bahram Arjmandia, Shahrokh Heidari, Kiarash Zandi gibi tanýnmýþ karikatürcülerle kurduðum dostluk ve çizgi beraberliði, bu ülkeyle olan baðlantýlarýmýn asla kopmamasýný saðlayacak en önemli nedenlerim…

Özellikle "irancartoon" yöneticisi Massoud Shojai ile uluslararasý birçok etkinlikte birlikte yer alacaðýmýzý þimdiden rahatlýkla söyleyebilirim. Son ziyaretimde "brazilcartoon" yönetmeni Marcio Leite, "irancartoon" yönetmeni Massoud Shojai, Çin AYACC yönetmeni Liuyi Wang ile yaptýðýmýz prensip anlaþmasýna göre, dörtlü olarak birçok uluslararasý etkinlikte birlikte yer alacaðýz. Üç ülke karikatürünün arasýnda "Don Quichotte"un da yer almasý, beþ yýldan bu yana sürdürdüðümüz özverili ve baþarýlý çalýþmalarýmýzýn bir ürünü olsa gerek. Böylesi büyük bir misyonun lokomotifi olmak, tüm yorgunluða raðmen, inanýlmaz bir keyif ve mutluluk veriyor.

YGA – Siz Avrupa’da yaþayan bir Türk karikatüristi olarak dünya karikatürüyle gerçekten sýký baðlar kurmayý baþardýnýz. Sizce, Batý karikatürü ile Ýran karikatürü arasýnda ne gibi bir paralellik veya benzemezlik var?

ERDOÐAN KARAYEL – Dünya karikatürü bir yol ayrýmýnda sanki. Çizgiye ve espriye dayanan karikatür son dönemlerde yerini plastik deðeri yüksek olan ve espriyi ikinci plana iten "illüstratif" bir kimliðe bürünüyor gibi. Karikatür adýna pek sýcak bakmadýðým bu "takýntý", umarým en kýsa zamanda yerini "az ve öz çizgi"ye býrakýr.

Ýran karikatürüne baktýðýmýzda, daha önce sözünü ettiðim gibi Pers kültüründen gelen bir estetik anlayýþý hakim. Bu tarz ve üslubu Polonya, Brezilya ve Romanya gibi Balkan ülkelerinde de görebiliyoruz. Özellikle portre aðýrlýklý çalýþmalara yönelen Ýran karikatüründe, sansürün olmadýðýný söyleyemeyiz. Özellikle siyasi karikatürlere neredeyse hiç rastlanmýyor. Son dönemlerde yaþanan iç karýþýklýk, Cumhurbaþkaný Ahmedinejad’ý hedef alan karikatürlerin yasaklanmasýna, bazý çizerlerin ceza almasýna uzanan bazý yaptýrýmlar görmek mümkün. Ancak, karikatüre asla tolerans göstermeyen ve karikatürcülere açtýðý davalarýn sayýsýný unutan bir baþbakana sahip Türkiyemiz sanki bu açýdan Ýran’a göre daha çok mu hoþgörülü?

YGA – Dinin ana çimento olarak kullanýldýðý bir toplum yapýsýna sahip Ýran. Baskýcý bir siyasal rejim olarak tanýmlanabilecek olan bu ülkede, karikatür ne gibi yollar, diller arýyor? Karikatürün böyle bir rejimde ve toplumda ne gibi bir iþlevi olabilir?

ERDOÐAN KARAYEL – Karikatür öyle bir sanat ki, baský ve sansür onu daha da yüceltiyor ve deðerini arttýrýyor. Çünkü daha çok düþünüyorsunuz, araþtýrýyorsunuz. Ýlk akla geleni çizmiyor, yasal sýnýrlarýnýzý zorlayarak, en çarpýcý ve en mükemmele konuþlanýyorsunuz. Bu da beraberinde baþarýyý getiriyor þüphesiz. Türkiye gibi bir ülkede karikatürden ceza alan karikatürcüleri düþündüðümüzde, Ýran’daki karikatürcülere yönelik baský ve sansüre hiç þaþmamak gerekir, kanýsýndayým.

Ýran gerçekten de bir yol ayrýmýnda.. Gelecekte daha özgür, insan haklarýný uygulayan bir toplum olma yolunda diyebilirim. Bunu oradaki gözlemlerimden hareketle söylüyorum. Eðer bir ülkeye televizyon, bilgisayar ve cep telefonu gibi günümüz dünyasýnýn vazgeçilmez iletiþim araçlarý girmiþse, bazý sonuçlarýn kaçýnýlmaz olduðunu kabul etmemiz gerekiyor. Ve tabii Ýranlý politikacýlarýn da…

YGA – Ýranlý karikatürcü nasýl biri? Neler düþünür, neler arar, toplumuyla ve Batý dünyasýyla iliþkisi ne düzeydedir? Son gözlemlerinizin ýþýðýnda bir resim verebilir misiniz?

ERDOÐAN KARAYEL – Ýranlý karikatürcü özellikle çok iyi bir desene ve fantastik bir beyine sahip. Estetik kaygýlarý miras aldýðý Pers kültürünü bugün olabildiðince hayata geçirmeye çalýþýyor. Ýnsan iliþkilerinde en az bizler kadar sýcak ve içtenler. Tebriz gibi bazý kentlerde Azeri kökenli Türkçe bilen karikatürcülerin varlýðýný öðrenmem, baþka bir mutluluk nedeni oldu. Ýranlý karikatürcünün tüm meslektaþlarý gibi azla yetinmeyen ve sýnýrlarý zorlayan özelliðini de bilmem tekrarlamaya gerek var mý? Tabii ki her gün televizyon ve internetten gördüðü dünya ile kendi dünyasýný karþýlaþtýrdýðýnda bir þeylerin eksikliðini veya yanlýþlýðýný en çabuk kavrayan ve tepki gösteren de o…

Konuya biraz da genel açýdan bakacak olursak: Ülkedeki rejim ne olursa olsun, kaðýdý ve kalemini önüne alan her karikatürcü özgürdür. Ancak karikatürünü çizdikten sonra ne yazýk ki onun özgür olup olmayacaðýna o karar veremiyor. Bu da sadece Ýranlý karikatürcülerin deðil hepimizin sorunu. Sonuçta hangi ülkede yaþarsanýz yaþayýn, karikatürcü özgür deðil. Ve asla politikacýlar bizleri sevmiyor. Bazen düþünüyorum da "Keþke ülkeleri karikatürcüler yönetseydi!" diye hayýflanýyorum. "Daha mý iyi olurdu, yoksa daha mý kötü olurdu?"yu düþünmeyi de sizlere býrakýyorum.