1977 yilindan beri karikatur ciziyorum. Bir cok odul kazandim.
Bir cok yarismada juri uyeligi yaptim.
Ayrica karikaturculer dernegi yonetim kurulu uyeliklerim oldu.
Butun karikatur aktivitemi, meslegim hekimlikle birlikte yuruttum. Sergiler actim.
Karikatur sanatinin bir uyesi olmaktan onur duydum.
Juri uyeliklerine davet edilmem ise karikatur yasamimin en ayricalikli olgularidir.
Karikatur cizmek disinda karikaturle ilgili aktivitelerde bulunuyor olmamin tek nedeni
karikatur sanatina olan sevgim ve saygim.
Katkida bulunabiliyor olma gudusuyle kendimi iyi hissediyorum.
Cunku karikaturu cok seviyorum.
Sevgiyle yaptigim karikaturde oldukca titiz ve prensipli oldugum kanaatindeyim.
Bu noktada, bu kadar sevdigim ve saygi duydugum karikatur sanati cercevesinde bulundugum
juri uyelikleri de ayni sinirlarim dahilindedir.
Hekimlik meslegimi yerine getirirken oldugu gibi karikatur aktivitelerimin hic bir aninda
yonlendirmelere ve baskilara kesinlikle izin vermedim,
Izin vermem mumkun degil ve izin vermeyecegim de…
Genellikle sessiz kalmayi tercih eden biri olarak tartismasiz sindiremedigim ve
duyumlara dayandirilan yonlendirme iddiasi karsisinda sessiz kalmamin
mumkun olmadigi kanaatine vardim.
Kaldi ki, sinirli hacimdeki camiamizda boylesi bir iddianin/duyumun dogrulugu irdelenmeden
kisilik uzerine tahrip edici bir haber haline getirerek yayinlanmasinin icerigindeki
hedefin ne oldugu anlasilamamaktadir. Elestirilerin yapici olmasi gerekir.
Elestiri yaparken veya haber verme iddiasiyla yayin yaparken
araya serpistirilen imali kelime veya cumleler elestirinin sayginligini bozmaktadir.
Kendi ulkelerinde sayginligi olan, bilinen yabanci karikaturcu dostlar ve
bunlarin yaninda son derece saygin Turk karikatur ustalarinin yer aldigi
29. Nasreddin Hoca Karikatur Yarismasi jurisinin bir uyegisi olmaktan onur duyuyorum.
Soz konusu jurinin layikiyla gorevini de yerine getirdigi kanaatindeyim.
Gozden kacan degerlendirmeler olmus olabilir.
Ancak elestirirken tohmet altinda birakmayi tercih etmemek gerekirdi diye dusunuyorum.
Saygilarimla.
Dr. Kadir Dogruer
***
ERDOGAN KARAYEL’IN YANITI:
Sevgili Kadir Dogruer, yillardir sevdigim ve saydigim bir arkadasim, cizgidasim.
Yazdiklarinin neredeyse tümüne katiliyorum.
Yalniz sanirim bir yanlis anlasilma var.
Sevgili Erdogan Basol ustamizin yazisinda da ayni serzenisi gördüm.
Juri üyelerinin sahsina ve onlarin yönlendirildigine iliskin iddialari iceren cümleleri
sitemizde yayinlanan yazilarin hicbirinde goremedim.
O nedenle hepsi birbirinden degerli juri üyelerinin yazilarini kaleme alirken
asil sorgulanmasi gereken konulari atladiklarini gormekteyim.
Erdogan Basol’un, Gürbüz Dogan Eksioglu’nun, Kadir Dogruer’in ve diger
8 juri üyesinin sahislarina ve kariyerlerine yönelik tek cümlemiz yokken,
yanitlanmasi gereken sorularin yerine sahsi alinganlik iceren maillerin gelmesi de
acikcasi beni ve grup arkadaslarimi sasirtiyor ve üzüyor.
Konuyu tekrar toparlamamiz gerekirse;
Iki konuda “Nasreddin Hoca” jurisinin bir kez daha düsünmelerini istiyoruz:
1) Asagida örneklerini tarih ve isim sirasiyla siraladigimiz ikincilik ödülü alan
karikatürün benzerlerinin dikkate alinarak, kararin bir kez daha gözden gecirilmesi..
2) “Tahta Esekli Nasreddin Hoca” esprilerinin de degisik tarihlerde degisik cizerler tarafindan
defalarca cizildiginden yola cikilarak bu kararin da gözden gecirilmesi..
Bizlerin istedigi, bu iki calismaya verilen ödüllerin, sunulan örnekler dogrultusunda
bir kez daha gözden gecirilerek dogru olan kararin verilmesidir.
Her biri saygin Türk ve yabanci juri üyelerinden sadece bu iki soruya yanit bekliyoruz.
Yoksa her juri üyesi tek tek, kariyerlerine iliskin cv’lerini göndermeye devam ederse,
yanitlanmasi gereken sorular yine “soru isareti” olarak kalacak.
Saygilarimla
Erdogan Karayel
Not:
Bu arada elestiri konusu olan “ince memed” rumuzlu iddia metnini
gorulen lüzum uzerine yayindan kaldirdik.
Nedeniyse, asil yanitlanmasi gereken sorular dururken,
bu ayrintinin üzerine gidilerek hedef saptirilmasi…
Kisa bir süre sonra “Nasreddin Hoca” yarismasina iliskin
cok imzali bir bildiriyi yayina sokacagiz.