MÝZAHHABER’DE TARTISMALAR..

mizahhaber-tayyarozkan.jpg


‘TÜRK KARÝKATÜRÜNÜN GERÝLEMESÝNÝN NEDENÝ OÐUZ ARAL’DIR’


Ýlhan Selçuk ile Turhan Selçuk ‘un birlikte çýkardýklarý “Dolmuþ” dergisinde baþladýðý karikatür yaþamýnda 50. yýlýný doldurduðunu belirten Gülen, “Türk karikatürünün bugün duraklama ve gerileme döneminde olmasýnýn nedeni Oðuz Aral’ dýr. Aral, çok usta bir çizerdir ve entelektüel bir kiþidir. Türkiye’de karikatürü endüstriye dönüþtüren, dünyanýn 3. büyük mizah dergisini çýkaran odur. Ancak Aral, derginin satýþýný sürdürebilmek için çizerleri kendine uydurdu. Bu çizerler kendi kiþisel çizgilerinde yürüyebilselerdi Gýrgýr’da çizemezlerdi. Bu nedenle Oðuz Aral’ýn istediði gibi çizdiler. Bugün hâlâ ne satýyorsa onu çiziyorlar ” diye konuþtu. Turhan Selçuk , Semih Balcýoðlu, Ali Ulvi gibi çizerlerin Türk karikatürüne kiþilik getirdiðinin altýný çizen Gülen, ” Ancak bugün hem basýnda, hem karikatür alanýnda o kiþilik eksik. Bunun nedeniyse basýnýn bugünkü periþan hali. Türkiye’de bugüne kadar karikatüristlerin bu kadar çok mahkemeye verildiði bir dönem olmamýþtý” diye devam etti. 14 yýl “Çarþaf ‘ dergisinde çizen Gülen, þu sýradan Ýnkýlap Kitabevi için Victor Hugo’nun Notre Dame’ýn Kamburu, Alexandre Dumas ‘nýn Üç Silahþörler gibi klasik yapýtlarý çizgi roman haline getiriyor.

ERGÝN GÜLEN
MÝZAH ÜRETENLER DERNEÐÝ

***

MÝZAHHABER’ÝN NOTU:

 

Sn. Ergin Gülen’in, Tayyar Özkan’ýn belki de yýllarca ülkeden uzakta kaldýðý için, Türk karikatürcüsünü iyi deðerlendiremediði, ABD eksenli bakýþýna yanýt vermesini yerinde buluyoruz ancak Oðuz Aral’la ilgili söylediklerine KATILMIYORUZ!

Oðuz Aral’ýn þüphesiz yanlýþlarý, hatalarý da olmuþtur ama bizler eðer bugün mizahla uðraþabiliyorsak onun yarattýðý rüzgarla saðlanmýþtýr bu. Hayatýný insan yetiþtirmeye adamýþ bir usta böyle bir cümleyle, bir kalemde harcanamaz. Eðer Sn.Gülen’in dediði gibi bugün mizah dergilerinde çalýþanlar hala onun gibilerse, onu aþamamýþlarsa bu Oðuz Aral’dan çok onlarýn suçudur ve eksikliðidir. Oðuz Aral’ýn yanýndan çýkýp da, kýsýr dergicilik anlayýþýnýn dýþýna çýkan pek çok çizer ve yazar da vardýr, Oðuz Aral’ý eleþtireceðiz diye bu isimleri unutup, hem Oðuz ustaya, hem de onlara haksýzlýk yapmayalým Sn.Gülen… Ne yazýk ki bu yazý, sonuç itibarýyla; Tayyar Özkan’a yanýt vermekten çok, benzerlerini daha önce de pek çok gördüðümüz tipik bir Oðuz Aral’ý harcama yazýsý olmuþ gibi geldi bize… Sizden daha geniþ bir bakýþ açýsý beklerdik doðrusu…

***

OÐUZ ARAL’I ELEÞTÝRMEK KOLAYDIR, FAKAT BU GÜNÜ ANLAMAK VE TARTIÞMAK
DAHA FAZLA EMEK ÝSTÝYOR…

Ergin Gülen diyor ki; “Türk karikatürünün bugün duraklama ve gerileme döneminde olmasýnýn nedeni Oðuz Aral’ dýr. Aral, çok usta bir çizerdir ve entelektüel bir kiþidir. Türkiye’de karikatürü endüstriye dönüþtüren, dünyanýn 3. büyük mizah dergisini çýkaran odur. Ancak Aral, derginin satýþýný sürdürebilmek için çizerleri kendine uydurdu. Bu çizerler kendi kiþisel çizgilerinde yürüyebilselerdi Gýrgýr’da çizemezlerdi. Bu nedenle Oðuz Aral’ýn istediði gibi çizdiler. Bugün hâlâ ne satýyorsa onu çiziyorlar. ”

Bir satýrýn altýný çizelim: Türk karikatürünün bugün duraklama ve gerileme döneminde olmasýnýn nedeni Oðuz Aral’ dýr.

Bu yargý bir son yargý deðil, önyargýdýr. “Türk karikatürünü Oðuz Aral geriletti” veya “Türk karikatürüne en büyük hainliði Oðuz Aral yaptý” türünden tümceleri neredeyse otuz senedir dinliyoruz. Ama bu tümcenin altýný dolduracak somut ve doyurucu bir kanýt duyamýyoruz.

AKDAÐ SAYDUT

(yazýlarýn ve tartýþmanýn tamamý için: http://mizahhaber.blogspot.com )

***

DON QUICHOTTE’TAN..

Amerika’da yaþayan Tayyar Özkan’ýn “Türk çizerleri tembel” sözlerini  biz de burada iki, üç cümleyle deðerlendirmiþtik.. Bu tür polemikleri “sultanhamam iþportacýsý” gibi deðerlendirmekten yana deðiliz. Gerektiðinde, gerektiði kadar kelime ve cümle sarfedip, asli görevimiz olan “karikatür’ü hayata geçirmeye bakmalýyýz” diye düþünüyorum. Tayyar Özkan’ýn sözleri belli ki, cizer taifesini “gýdýklamaya” yönelik bir amaç taþýyor. Türkiye, (mizah anlayýþlarýnýn çeþitliliði eleþtirilir, eleþtirilmez, o baþka..) dünyada mizah yönünden en hareketli ve bereketli bir ülke.. Birbirinin kopyasý olsa da yayýnlanan birçok mizah dergisi var. Koca Almanya’da topu topu “Titanic, Till Eulen Spiegel ve Pardon” olmak üzere üç tane mizah dergisi var. Onlar da gýrtlaða kadar politika dolu.. Biz de kendi içimizde zaman zaman tepki vermeyen ve çizmeyen dostlarýmýzý “Tepkisiz”likle suçlamýyor muyuz? “Tembel” ve “tepkisiz” kavramlarý birbirinden farklýdýr.
 
Tartýþmalara gelince; Ergin Gülen aðabeyimiz yazýnýn asýl amacýndan uzaklaþarak, eleþtiriyi yanlýþ yönlendirmiþ, biraz da kantarýn topuzunu fazla kaçýrmýþ. Sonuçta benim de “Gýrgýr” ekolünden gelen bir geçmiþim var.. Ancak, Oðuz Aral’ýn çizgi konusundaki deðiþmez tutumunu görünce ve bana da ters gelince tercihim “Çarþaf” oldu.. Çizgi hayatýmýn 5 yýlý aþkýn bir süresi orada geçti. Ümit Yaþar Oðuzcan, Rauf Geç, Nail Güreli, Suavi Süalp’ten tutun; Zeki Beyner, Sinan Gürdaðcýk, Öznur Kalender ve daha nice çizerle çalýþma mutluluðuna eriþtim.Yani kimse kimseyi Gýrgýr’da çizmeye zorlamadý. Alternatif dergi, bugünkü gibi çok deðilse de vardý.. Daha sonralarý, mizah anlayýþýmý “evrensel” bir çizgide sürdürmeyi tercih ederek “Bab-ý Ali’den ayrýldým. Ama þu var ki; hiçbir zaman Oðuz Aral’ý eleþtirmedim, tersine sahiplendim. O, kim ne derse desin, büyük bir ustadýr..Yanlýþlarý ve egolarý da olan bir insandýr, o baþka.. Ama, artýlarý, eksilerinden fazladýr.. Sonuçta “Gýrgýr” ekolü olan “Sulu mizah” ve alternatifi, artýk siz “gerçek” veya “evrensel” mizah mý dersiniz bilemem, aslýnda birbirini besleyen, “birinin varlýðý diðerinin varlýk nedeni” olan bir bütündür. Tartýþmalarý bu boyutta ele alýr ve deðerlendirirsek “taraf” olmaktan ziyade “yapýcý” ve “bütünselleþme”ye yönelik hareket etmiþ oluruz ki; sanýrým doðrusu da budur.

Tayyar Özkan’ýn savýndan ziyade “Oðuz Aral” eleþtirilerinin aðýrlýkta olduðu yazýþmalarda konu amacýndan uzaklaþmýþ. Gerek Mizah Haber, gerekse Akdað Saydut’un Ergin Gülen’e yönelik “Oðuz Aral” eleþtirilerine katýlýyorum. Ýkide bir “Oðuz Aral” eleþtirme alýþkanlýðý, yerini kendimizi eleþtirmeye yönelir ve illa bir “Günah Keçisi” arama huyundan vazgeçersek “Türk Karikatürü”nün önü daha bir açýlýr, yurt dýþýnda baþarýlar kazanan arkadaþlarýmýz da gitgide çoðalýr. “Çizmeyi” seven arkadaþlarýmýz bunun karþýlýðýný uluslararasý platformlarda kazandýklarý ödüllerle alýyorlar. Bu baþarýlarýn bir “itici güç” olarak baþka baþarýlara yönlenmesi bizler için çok daha önemlidir. Ýnternet paylaþým ortamlarýnda ödül kazanan arkadaþlarýmýzý içtenlikle kutlayan çizer arkadaþlarýn yaklaþýmý da adeta “ikinci ödül”dür.. Bu paylaþým ve heyecanýn, “yok oldu, bitti” denilen Türk karikatürünün canlanmasý ve uluslararasý platformda daha saygýn bir konuma ulaþmasý bizlerin öncelikli hedeflerinden biri olmalýdýr. Birçok mizah sitesinin bu konuda verdiði gönüllü hizmet takdire þayandýr. Elindeki olanaklar elverdiðince yýllardýr mizah adýna birþeyler yapmaya çalýþan “Don Quichottte” ta, mizahçý ve mizahseverin yanýnda olmaya, paylaþmaya ve paylaþtýrmaya devam edecektir.

Erdoðan Karayel