QUO VADIS TURKISH CARICATURE?

quo-turkishcaricature-bant.jpg

ozlenengenelkurul.jpg
MUSTAFA EREMEKTAR-FERIT ÖNGÖREN-EFLATUN NURI-TURHAN SELCUK-ALI ULVI
SEMIH BALCIOGLU-OGUZ ARAL-FERRUH DOGAN

"BIR FOTOGRAF VE YAZDIRDIKLARI"

http://files.donquichotte.org/Birfotografveyazdirdiklari.doc

BU FOTOGRAFTAN YOLA CIKARAK YAZDIGIMIZ YAZI,
FACEBOOK GRUBUMUZDA OLDUKCA ILGI CEKTI.
KONUYLA ILGILI BAZI ARKADASLARIMIZ YAZIYI YORUMLADILAR.
BU YAZILARI SITEMIZDE DE YAYINLAYARAK KONUYA SIZIN DE
DIKKATINIZI CEKMEK ISTEDIK.
BIR "FORUM" OLARAK DA DÜSÜNEBILIRSINIZ.

DQ

***

YORUMLAR/COMMENTS

Yorumlarin tamamini izlemek icin:

http://www.facebook.com/group.php?gid=216784392990&ref=ts

"Bir fotograf ve yazdirdiklari" yazisini begenenler:
  Feridun demir, ozgun uysal, ismail cem ozkan, cemal arig, coskun gole, muhammet bakir,  
talal nayer, burak oktay, deniz dokguz, seyran caferli, sevcan cerkez, oguz gurel, murat gok,
sait oktay, huseyin soylu, saadet demir yalcin, hicabi demirci, atilla atala, nizamettin mollasalihoglu,
 hakan demirci, ismail dogan, levent elpen

***
 

Karikaturde "idare-i maslahat" icin en guzel ornek, Turkiye…
Muhalefetin, sadece basbakan karikaturu cizmek olmadigini,
kendi cemaati icindeki tutarsizliklari da en keskin hatlarla
cizerek en sert sekilde elestirebilmek oldugunu, bir takim et kafalara anlatmak, cok zor…
Dikkat ederseniz, bunlar, Erdogan Hocamin dedigi gibi, ayni zamanda
"cizgi fakiri", ayni zamanda, "yanar-doner"…
Baska nasil olmasini bekliyordunuz ki? Onlar, isportada nabza gore karikatur satan cinsten…
Dukkani nerde acacagini hesaplayan tipler…
Bunlar mi muhalefet yapacak, birakin Allah askina…

LEVENT ELPEN

***

gs yeni stad acilisinda erdogan protesto edilince adnan polat aciklama yapti..
ozur diliyoruz sn basbakan..
evt buraya kadar hersey normal guzel..sonra soyle dedi..
”bu protestocular stada bir daha sokulmayacak ”
..adnan polat mantigi ile har…eket edersek ortaya sunlar cikar…

1-dernekte muhalefet edenlerin uyelikten atilmasi
2-okulda toplantida yumurta atan ogrencilerin ogrencilikten atilmasi
3-anne babasina karsi cikan genclerin evlatliktan atilmasi
4-patronuna itiraz eden iscinin isten atilmasi
5-gazete spor servisi fb li ise gs lilerin isten atilmasi…
liste gittikce uzar…

OGUZ GUREL

***

Sevgili Erdogan dusuncelerinden dolayi tesekur ederim..
Bu hayatin bir gercegi, turk karikaturunun yasamidir..
Bu yasamda hayirli olanlari arzularim..

SEYRAN CAFERLI

***

bugune kadar emegimizle karikatur adina birseyler yapmaya calistik.
 guclunun degil de haklinin yaninda yeraldigimiz ve hakliyi savundugumuz icin
bazi cevreler tarafindan bir cirpida yok sayildik.
basini kuma gomerek cogu seyi gormezden gelenlerin oldugu bir camiada sadece
cizgilerimizle sesimizi duyurma gayretinde olduk. neydi karikatur?: "sessiz bir ifadeyle sesini duyurabilmekti"..
kiminin sesi cok ciksa da, kiminin sesi susturulsa da o ifade hic bitmedi, bitmeyecek..
14 yillik karikaturculer dernegi uyesiyim ve hala cogu benim koru korune birseyleri savundugumu dusunuyor,
dernek uyesi degilsin nedir bu savunmalar gibi kucumsenecek tavirlarla yaklasiyor.
lutfen once dernek uye listesine bir goz atsin bu ahkamlari kesenler..
bildigim kadariyla dernek uyeligi kapida oy kuyrugunda hediye edilecek kadar ucuz degildi…

SAADET DEMIR YALCIN

***

Karikatur yorumdur. Ama yorum sevmez sevgili Erdogan.
Yalniz mi kaldin? 140 kisiye karsi bir Don Quichotte oyle mi?
Otur oturdugun yerde. Otur! Yorumlarini silerler. Seni de silerler. Otur tarihini oku, onunla avun!
Ben hic olmadim ama sili…ndim.
Yokum biline. Hem bunlari ben yazmadim zaten. Onlar soyletti.
Kesinlikle ben yazmadim. Sana otur detirten de onlar,
Tarihini oku avun diyen de. Ben degilim yemin ederim:)))

Dernek uyelerini tenzih ediyorum. Yonetim ve kongre anlayisina itiraz ediyorum.
Dernek uyesi arkadaslar bir oyu var ve onu verip cikiyor!
Vermese ne olur? Ben de merak ediyorum!

ZEKI BULUT

***

bir dernek niye kurulur? karikaturculer dernegi 41 yil once kurulurken uyeleri arasinda
iltimas, kayirma vs gibi dusuncelerin temel alinmadigi muhakkak..
herkes esittir, baskandan, uyelere, yonetime kadar..
cunku o dernekte yeralanlar karika…
turistlerdir, ureten, dusunen ve paylasan..
ve elbette herkes ayni dusuncede olmayacaktir.. amac dernegi korumak,
onun sahip olduklarinin eriyip gitmesine goz yummamaksa bu nedenle afaroz edilmemeli insan..
800’e yakin uyesi olan bir dernegin genel kuruluna 140 uyenin katilmasi oldukca manidardir..
kusturulen, unutulan, dernegin artik bir islevi olmadigina inanan yuzlerce uye
bu uyeligi hakedebilmek icin hic de kolay asamalardan gecmediler..
ama bugun yonetime karsit diye uyelik silinebiliyorsa ve bu kadar kolaysa
Levent Elpen’in soyledigi gibi evet variz biz, variz!..
hic de azimsanmayacak kadar..

SAADET DEMIR YALCIN

***

Trabzonlu karikaturistler yillarca birbirinin siyasi gorusune bakmadan karikatur adina bircok etkinlik yapti.
Ve Ziya Ramoglu sayesinde Dernek temsilciligi Trabzon’a getirildi…
Yasi dolaysiyla temsilciligi acamayan Ziya Ramoglu’ndan temsilcil…ik ve temsilcilik burosu
Dernekten gelen gozlemcinin gozetiminde secimle alindi…
Ve secimle temsilcilige getirdigimiz arkadas kisa bir sure sonra her seyi teslim ederek istifa etti…
Yerine secimle isbasina getirdigimiz zatta bu gorevde yaklasIk 10 yil kaldi.
Bu zatin calismalarindan memnun olmayan arkadaslar secim istediler.
Hep birlikte secim yapma karari verildi.
Mevcut temsilci secime katildi ve aday oldu.
Secim sonunda kaybeden temsilciden temsilcilik teslim alindi.
Secimle temsilcilige gelen ve secimle gorevden alinan zat
Dernektekilerin de yardimiyla ortaligi ayaga kaldirdi.
Iclerinde siyasi gorusu tek farkli ben olmama ve temsilci baskasi secilmesine ragmen
"temsilciligi fasistler ele gecirdi" naralari atti.
Bu sIkayetler uzerine Dernek, tuzukteki "temsilci atanir" hukmunu one surerek
temsilciligi bu kisiye iade etti.
Kisaca Trabzonlu karikaturistlerin secimiyle temsilcilige gelen zat secimle gitmeyi
icine sindiremeyerek ayak oyunlarini tercih etti.
Dernegin tercihi ile tekrar goreve gelen temsilcinin bu hareketi sayesinde
Trabzonlu karikaturistler ikiye bolundu.
Bu temsilci kendisi haricinde karikatur adina yapilan tum etkinlikleri alaya aldi…
Ve diger karikaturistleri pornografik ifadeyle "birbirinin kucagina oturmakla" sucladi…
"Niye boyle yazdin " diye sorulunca da, yazdiklarinin arkasinda durmayarak "onlar hakkinda yazmadim" dedi.
Diger karikaturistleri yazilariyla alaya ve ti ye alan bu zata bizde karikatur ve
yazilarimizla cevap verince, mahkeme yolunu tercih etti.
Dolaysiyla dunya tarihinde ilk defa bir karikaturist, hakkinda karikatur cizen
baska karikaturisti mahkemeye verdi.
Bizimle arasinda gecen olaylarda hep siyasi gorusu on plana cikartan ve
bu gun Iktidarla sarmas dolas olan bu zatin,
dun savundugu fikirlerden neden odun verdigini bana kim izah edebilir?
Veya karikaturculer Dernegi’nin ayni davranisi sergilemesini kim izah edebilir?
Yoksa menfi amaclara ulasmak icin her yol mubah mi ?
Eger oyleyse bu adamlar Turk karikaturunun neresindeler?
Menfaatlesmek icin niye karikaturu secmisler?
Eger bizler karikaturistsek niye sesimiz cikmamaktadir?
Turk karikaturu sayginligini yitirdi ise bunda benim sucum nedir?

NIZAMETTIN MOLLASALIHOGLU

***

Arkadaslar, bu lackalasmis sistemin disinda olmamizda SONSUZ fayda mulahaza etmekteyim.
Ya baska bir DERNEK kurulacak
(artik kimler, nasil kurar, bilemiyorum) veya BAGIMSIZ bir GRUP olarak
hareket ederek kendi inisiyatifimizi ortaya koyup muhalefeti canli tutacagiz. baska yolu yok.
Afedersiniz ama KOC GRUBU’NDAN MILYARLARCA LIRA YARDIM ALAN BIR KURUMUN KARIKATURCULERI
TEMSIL EDECEGINE, HELE MUHALEFET YAPACAGINA HIC AMA HIC INANMIYORUM.
Dernek olsun, torba dolsun mantigiyla dernek kurulamayacagi gibi
bunun bir de karikaturculeri kucaklayacagina inanmamizi kimse beklemesin.
Sadece koyunun olmadigi yerde, abdurrahnman celebi olunur oyle bir yapiyla, o kadar.

Derneklerin zaten cok da yetkisi yok su anki mevzuatta.
Kultur Bakanligi’ndan dernek olarak destek alinabilir. Onemli olan bir dernegin
ve bir adet de PROJENIN olmasi. Dernek olarak bir proje icin basvurup destek alinabilir.
Ancak eser sahibi meslek birligine kanunen destek vermek zorunda.
Dernek ile meslek birligini "fark"larindan biri de bu…

Asil demek istedigim, bu gibi teknik ayrintilar degil!
Yani KOC GRUBU’NDAN ACIKTAN ALINAN DESTEKTEN BAHSEDIYORUM!
Yahu boyle bir kurumda FAAL OLSAN ne olur Hocam? Ne olur?
Karikaturcu mu olursun, yoksa holdingin ve
sermaye ile cikar cevrelerinin ADAMI MI?
Bunu dusunun…

LEVENT ELPEN

***

Mevcut yonetimin istedigi de bu zaten arkadaslar:))) Basini kaldiranlar gitsin.
Terketsin. Oten horoz istemiyorlar. 1000 kusur uyeden soz ediliyor.
Tek tek kontrol edilsin. Faal olup yazan cizen ve de konusan kac karikaturist var bir bakin….
YOK! Ciddiyim,YOK! Faal diyorum.
Isi gucu olandan soz etmiyorum. Kafasiyla beyniyle ve de sanat askina durmadan
aktif rol oynayan insanlardan, sanatcilardan soz ediyorum.
Cizmeden calismadan, dusunmeden adi orada yazilanlardan soz ediyorum.
Listede hep onlar var. Onlar yani yonetim ve
o yonetimin anlayisi faal olmayan dernek kapisinda adi bulunsun
minvalinden kullar ariyor. Destuuuur!
Para orada ise bozukluk ta oradadir? Onlar bu bozuklugu bilerek yapiyor.
Peynir koksun. Ekmek kurusun ki gitsinler., Buyrunuz, Iki dernek kuruldu ne oldu?
NE OLDU? Bu iki dernek Kultur Bakanligindan
ya da bir ozel kurulustan yardim aliyor MU???

Ben bir albume teslim olanlari da biliyorum.
Simdi soruyorum o album sevdalisi bir kac kisilere.
Kariyerinizde bir degisIklik oldu mu??
Deger miydi Sanati Sanatsizlara teslim etmege?!

ZEKI BULUT

***

Yazi da en sevdigim cizgi fakiri ve yanar doner tanimi oldu. Gerci bu ulkenin baskabakani,
bakanlari bile oyle laflar ediyor ki, artik muhalefet etmek de elestirmek de ucuzladi.
Erdogan bu ozet-elestiri ile Turkiye Karikaturunun
son bir 20 yilina isIk tutuyor ki, kim olursa olsun,
biz cizerleri onlar ve bizler diye ayirarak, bu camiayi bolen, haklari elden alinan ya da basina bir ey geldi mi
ancak camiadansan savunulan hale getirildik. Ancak yine de ben bu yapiyi degistirmek,
ugrasmak yerine, disaridan yeni olusumlarla yasmaya, nefes almaya ve
guzel islerimizi topluma sunar hale gelmek istiyorum. 70’li yillardaki hareketliligi ozluyorum.

Forum bence de iyi fikir. Ama ben bu kadar denetci olmaktan yana da degilim,
zaten cogumuz bizi yonetecekler aramaya cok egilimliyiz,
 insanlar kendileri neyin saguyulu neyin hyar gibi bir dusunce oldugunu ayirt edebilmeliler.
Cizere bu konu…da givenmeli. Arkadan vuranlar olur, onlar da ortada kalir,
butun cunku egilimler hep civri uclar yaratmakta, onun parcasi egilsen, bunun filan.
Oysa hepimizi ilgilendiren konularda ortak davranabilmeyi ogrenmeliyiz.
Nasil, ornegin su bir ihtiyacsa, bunun sucu, bucu ayrt etmeen savunmak baska bir sey, b
enim metin bir iderim var, onun dedigi ve catisi altinda suyumu ya icerim, uygun gormuyorsa icmem diyen e olur.
Ben ortak hareket etmekten, temkinli olmaktan, ama mudahale etmeden,
katilanlarin birbirini denetler kivama gelmesinden yanayim, ancak o zaman dusunce uretebiliriz,
yoksa guzellik yarisindan ote gidilmiyor…Ama forum gerekli ve sonuclarini da derleyen
 bir komite uc ksilik filan da olusturmak iyi olur, boylece,
laf sokusturmalar, havalar sular ayiklanirr, geriye kalanlar masaya yatirilir…

FIRUZ KUTAL

***

Karikaturculerin meslek orgutu var midir?
Karikaturculer Dernegi 12 Eylul 1980 ile kapanmistir, yerine acilan ve ayni adi tasiyan dernek,
o eski dernek olmadi, hicbir zamanda olamadi. Karikatur muhalif olmak zorundadir,
muhalif olmayan sey karikatur olamaz, iktidar koltugundan olaylara bakana karikaturist denemez,
 dense dense embedded denir. Irak savasinda foto muhabiri gibi davranir,
onlara dikkat edilirse gazeteci ve foto muhabiri denmez, embedded denir.
Karikaturist de iktidar hirsida olamaz, eger iktidar hirsi ile davraniyorsa,
elestirdigi iktidar gucunden farki kalamaz.
Muhaliflik her iktidar donemi icinde kendisini korur, cunku karikatur ve karikaturcu iktidar koltugundan
olaylara bakar ise mizah ortadan kalkar.
Mizahin olmadigi yerde karikatur yoktur, illustrator vardir.
Karikatur cizdigini iddia edenlerin cogu karikatur cizmedigi karikaturlerine bakarak anlayabiliriz.
Ele suya dokunmayan, toplum normlarini elestirmeyen ama bos balonlar ile
gulmek efekti veren cizgiler karikatur olamaz. Karikatur mizah urunudur ve elestirir.
Dogmayi elestirir, politik durumu elestirir, toplum icindeki aliskanliklarin aslinda sacma seyler oldugunu elestirir…
elestirir, elestirmeye de devam eder, cunku karikaturun merkezinde cizgi varmis gibi gozukmesine ragmen mizah durur.
Mizah olmayan sey cizgi olsa da karikatur olmaz.
Resim sanatinin bir parcasina donusur, ya da baska seye…
Karikaturu elestiri ve mizah acisindan bakarak yorumlar isek,
karikaturcu bu anlayisa uygun yasam bicimini kendisine rehber eder.
Villada oturarak, piyano esliginde viski icerek karikatur cizilemez, yasamdan kopuk,
aksamdan sabaha sabahlayarak, icki sisesinden bakarak mizah yapilamaz,
yapildigi sanilan sey ise balon gibi bir seviyeye kadar yukselir ve patlar gider.
Etkisi kisitlidir ve zamani bellidir. Mizah uzun soluklu ve etkisi daha genis olandir.
Makro Pasa, Malum Pasa bugunlerde animsaniyorsa bu etkinin sonucudur.
Karikatur irkci olamaz, cogunlugun penceresinden azinliklara bakamaz,
ezilenin yaninda, somurenin karsisindadir.
Eger kadini cinsel acidan somuren cizgi varsa, ki tarihimiz icinde vardir,
o karikatur olmaz, olsa olsa desen olur. Onlara desen gozlugu ile bakabiliriz,
cunku karikaturun elestiri yonunu yok saymistir, mizahi yonu her ne kadar insanlar guluyorsa da
her gulmece mizah degildir.
12 Eylul fasist darbesinde onurlu bir sekilde duran karikatur ve karikaturisttir.
Ama onlarin ust dernegi kapalidir. Mucadele etmeyen yapi karikatur ve karikaturcuyu
temsil etme hakkina sahip degildir.
Karikaturculer dayanisma adina dernekler, odalar veya birlikler kurabilir,
cunku elestirdigi icin her zaman basi belaya girebilme olasiligi vardir.
Ustelik bizim gibi bir ulkede; iktidar / erk sahipleri elestirilmeyi kaldiramiyor ama
kendileri onune gelene kufur ederken elestirdigini sanmaktadir.
Bizdeki demokrasi anlayisi, iktidarda olan her seyi soylebilme hakkinin kendisinde gormesi,
digerlerini sessiz cogunluk olarak gorme egilimindedir ve tek dogru geregi
 (iktidarda olanlar, erk sahibi olanlar icin dogru tektir ve baska dogru yoktur)
her seye karsi kanunlar icinde saldirma hakkina sahiptir,
kanunlari kendi lehine yaptirdigini gozden uzak tutmamak kaydiyla.
Adolf Hitler bile her adimini kanunlar ile atmistir, kendi cikardigi yasalar icinde,
her adimi kanuni ve mesrudur. Karikaturcu ulusal sinirla icindeki kanunlar ile degil,
evrensel hukuk ve birikimler ile kendisini bicimlendirir ve evrensel olarak olaylara ve
olgulara bakar. Kanunlar ile sinirlayarak karikatur cizen kisi karikaturcu olmaz, olsa olsa burokrat olur.
Burokrat cizer ise profesyoneldir ve profesyonel olarak elestirme alani bellidir, amator ruhu yoktur.
Ulkemizde calistigi yere gore renk alan ve patronun cikari yonunde
karikatur cizdigini soyleyen bircok cizer mevcuttur.
Ac kalma korkusu, isini kaybetme korkusu yuzunden her isverenin altinda,
isverene uygun olarak calisan bircok profesyonel mevcuttur.
Karikaturculer Dernegi islevini dernekler yasasi ile sonlandirmistir,
orasi bir meslektaslarin bulustugu oda konumunda olan ve arada hasret giderilen,
toplu olarak bir seyler bahane edilerek yemek yenilen yer konumuna donusmustur.
Sponsorlar esliginde yemekler yenir, ev sahibine caktirmadan yudumlanan icecekler esliginde
sohbet yerine donusmustur.
Projeler yapilan, projeler esliginde juri uyeligi yapilan,
davetlerde isim olarak kullanilan bir etiket konumuna donusmustur.
Yilda bir iki yarisma duzenlemek, yarismada juri uyesi olmak,
gelir ve gider dengesinde gelirin oldugu kadar giderinde oldugu bir cati konumuna donusmustur.
Toplumsal olaylara karsi duyarsiz, meslektaslarinin isten atilmasi karsisinda sessiz,
meslek kavraminin yasal zeminde taninmasi konusunda
etkin calisma yapilmamasi sonucu dernek dedikodu ureten ve iktidar mucadelesinin oldugu bir alana donusmustur.
Dedikodunun oldugu yerde is yapilmiyor demektir, olsa olsa orada kisisel farkliliklarin ve
hirslarin mucadele alani olma ozelligini gosterir ve bu ozellik bugun acik olan yapi icinde surekli varligini korumaktadir.
Karikaturculer Dernegi bu konumu ile karikaturculeri temsil etmemektedir,
etmis olsaydi bugune kadar yasanan olumsuz olaylar karsisinda dernegin calismasi ortada olurdu.
Meslek olarak kabul edilmesi icin bugune kadar neler yapildigina bakarak bunu rahatlikla soyleyebiliriz.
Meslek birligi olmus olsaydi bugun karikatur resmi makamlar karsisinda meslek olarak adlandirilmis olurdu.
Karikatur cizen meslek erbaplarinin olmus olmasi, meslek olarak
taninmaya yetmedigi karikatur meslegine bakarak gorebiliriz.
Karikaturculer dernegi icinde yasanan tartismalar ve iktidar mucadelesi
meslege hicbir sey kazandirmamis ama en azindan
bir grup karikaturcu yilda belirli gunlerde toplu yemek yemeye vesile olmaktan baska islevi olmamistir.
12 Eylul sonrasi olusturulmus ve dernekler yasasi ile kendisini sinirlayan dernege
uye olmadim, olmayi da dusunmuyorum,
cunku toplumsal olaylar karsisinda sesini cikartmayan bir kurumsal iliski karikaturculeri temsil edemez.
Karikaturculer bugun dahi kendi haklarini bireysel olarak aramaya devam ediyorlarsa orada
dernek veya baska seyin olmasi onemli degildir.
 Karikatur meslegini ve karikaturculeri temsil edecek gercek bir yapilanmaya ihtiyac vardir.
Dedikodudan uzak, is yapan bir yapi ihtiyaci kendisini gun gectikce daha da hissettirmeye devam ediyor…
Bugun karikaturculeri temsil eden bir meslek orgutunun tabelasini gormus olmama ragmen,
oyle bir orgutun var oldugunu dusunmuyorum.

ISMAIL CEM OZKAN

***

Ismail Cem Ozkan’a tesekkur ederim. Cok guzel. Harika bir anlatim. tesekkur ederim.
Budur karikatur ve karikaturist.
Altina imzami atarim. Birkac sey ilave etmek istiyorum musaade ederseniz.
Gulup geciyorlar eminim bu yazdiklarimiza. 🙂 Bizler karikaturun gucunu cizgilere yukluyoruz.
Esprilere yukluyoruz. Cizginin ruhu espridir.
Bunun bilincinde halka, okuyucuya mesaj vermeye calisiyoruz.
Dernegin islevi nedir burada derseniz; bu anlattigim cizimleri savunan, destekleyen besleyen,
motive eden, bir arada haberlesmemizi saglayan, duyuran, arayan, soran, seven,
sayan bir dernek olmasi gerekmez mi? Istenen bu olmalidir.
Ama boyle bir dernek olmadigi ortada degil mi? Karikatur kisvesi altinda konuslanmis, yuvalanmis,
senin benim hakkini aramayan, Turkiye de olan bitenler icin kinama yapmayan,
demec vermeyen bir dernek olur mu? Yoksa yapiyorlar da basin dunyasi ciddiye alip yayinlamiyor mu?
bir ucube durum degil mi sizce. Ben itiraz etmiyorum. Dernek uyesi degilim.
Ama benim meslegimi temsil eden bir dernek olmadigini baskani dahil kimse soyleyemez.
Bu dolayli olarak beni rahatsiz ediyor.
Hak hukuk aramayan, sormayan, sorusturulmayan, irdelemeyen, arastirmayan
bir dernek dernek midir sizce? Konuslanmis isgal edilmis duygusu hakim bende. D
egilse bir Allah’in kulu cikip bana yanildigim soylesin.
Hayir arkadas oyle degil yanlis biliyorsun bu boyle dese.
Lutfen. Biri bana yanlissam anlatsin!

ZEKI BULUT

***

 

oncelikle herkese merhabalar…
Bir Karikaturcu olarak dernege hic uye olmadim,
dernek faliyetlerine de hic katilmadim katilmayi dusunmedim…
Erdogan Karayel’in ve burdaki yorumlarda deginilen bir cok konuyu gordugum icin aslinda…
Karikaturun ve karikaturculerin bir cok sorunlari var…
Burda kisaca bir tespit yapmak isterim Karikaturculer kendilerini mistik bir ugrasla ilgilendiklerini dusundukleri,
sanat yaptiklarini dusundukleri bir cok seylerle kendilerini ve yaptiiklari isi suslemeyi cok seviyorlar…
Farketmekten cekindigimiz yada o bilinc duzeyine ulasamadigimiz icin bunun aslinda bir meslek oldugu,
daha da basidinden dergiler, gazeteler baska yayinlar degisIk is kollari reklam sektoru,
surasi burasi icin calistiklari, meta urettikleri ve is kosullarindan ucret alislara kadar
aslinda orgutsuzlukten kaynaklanan pek cok sorunlari oldugunu hep es gectiler…
Kendini sol olarak gosteren pek cok yayin dergi, gazete, ‘bagimsiz mizah dergisi’,
vs vs de calisip pek cogu hicbir sosyal guvencesi hatta is garantisi olmayan, islerde calisildi…
ama sanat yapiliyordu ya burda yapilan seyin iscilik isverenlik oldugu o yapilan derdinin
satisindan bir gelir elde edildigi gormezden geliniyordu…
Bugun pek cok mizah dergisinde pek cok cizer celisiyor bunlarin koselerinin yayinlanip yayinlanmiyacagi,
o koseden ne kadar alacaklari vs vs hep bir kac kisinin ’emirleri’ ile belli ve net…
Pek cok issiz karikaturcu, amator denilen genc de kapi onlerinde kose kapmak (aslinda is bulmak) icin sirada bekliyor
bu da cok rahatca sosyal guvencesiz ve gelecek garantisiz insan calistirmayi kolaylastiriyor…
Bunlarin cok daha agirlari gazeteler vs icinde gecerli…
Oncelikle yapilan bu karikaturculuk denilen meslegin arrik mistik bir takim yalanlardan
mumkun oldugunca arindirilip cogu zaman bir is oldugu, ve artik bir sendikasinin olmasi gerektigi
kendi is kolundaki karikaturculeri ve hatta mizah yazarlarini ‘orgutlemesi’ ve onlarin
haklari icin mucadele etmesi gferektigini dusunuyorum…
Bence artik kendi islevsiz islevini bile yerine getiremeyen bir dernek yerine
somut bir sendika calismasi ve cagrisi yapilmalidir…
Karikatur Sendikasi, Mizah Sendikasi vs vs…
kuskusuz burda ben bir tabeladan bahsetmiyorum..

FERIDUN DEMIR

mkahraman-konf.jpg

MEHMET KAHRAMAN-TURKEY

Not:
Yukaridaki yazilar,  Facebook "DQ-worldcartoonistsgroup"da yer aldi.
Kisiler düsüncelerini özgürce ifade ettiler.
Karsi goruste olan veya yazilanlara katilmayan arkadaslarin goruslerini de
"etik kurallara uyuldugu takdirde" yayinlamakta sakinca gormuyoruz.
Amacimiz; tartisarak, elestirerek sorunlarin uzerine gitmek ve
cozum yollarini arastirarak, genis yelpazede paylasmak..
Yorumlar icin adres:

info@donquichotte.org

NEWS.. HABERLER..

1-news-bant.jpg

ozlenengenelkurul.jpg
  Bir fotograf ve yazdirdiklari…
 

Bir yili daha geride biraktik sevgili mizahseverler…
2010’da uluslararasi karikatur dünyasinda sayisiz etkinlikler oldu.
Bizler de bir ilki "DQ" olarak gerçeklestirmenin gururunu yasadik.
Ilk kez uluslar arasi bir panelde "karikatur"u tartistik.
Her yil düzenledigimiz uluslar arasi yarismalarimizin besincisini Sisli Belediyesi ile birlikte
"Avrupa-Asya Köprüsü Istanbul" sloganiyla hayata gecirdik.
Cin’de AYACC Animasyon Festivali‘nde Türk karikaturunu tanittik.
Yunanistan’da "Göc" sergimiz acildi.
2010 yilinin sonuna dogru da dünyanýn en çok izlenen altý karikatür websitesinin
(AYACC, Irancartoon, Brazilcartoon, Syriacartoon, CartoonCenter ve DonQuichotte)
ortak bir federasyona dönüsümünün (FICWS) ilk adimlari atildi.

Dünyada karikatür alanýnda bircok etkinlik ve proje hayata gecirilirken
"Türkiye’de neler oldu?" diye baktigimizda,
"Aydin Dogan", "Karikatur Vakfi" ve "Nasreddin Hoca" Karikatür Festivali disinda
pek kayda deger uluslararasi etkinlik göremedik her yil oldugu gibi.
Dernegin festival kapsaminda otuz kadar yabanci konuk cizeri
Istanbul’da agirlamasi en göze carpan etkinlikti.
Ancak, bir hafta süren etkinlikte
(konuklarin yedikleri, ictikleri, gezdikleri yerler disinda..)
düzenlenen panellerde karikatur uzerine neler konusuldugunu ve tartisildigini
simdiye dek kimse ögrenemedi.

Her yil oldugu gibi
bir "korler sagirlar, birbirini agirlar" genel kurulunu daha geride biraktik.
Artik genel kurullara gitmenin de bir esprisi kalmadi.
Her biri bir öncekinin "similar"i cunku… 
Hatta size simdiden gelecek sene kimin nerede oturacagini,
kimlerin yonetecegini ve kimlerin konusacagini ezbere yazabiliriz.

Gecen sene "Müze"nin elimizden gittigini acikladigimizda kiyamet kopmustu.
Demediklerini, yazmadiklarini birakmadilar.
Ve zaman bizi her zaman oldugu gibi yine hakli cikardi.
O güzelim muze elimizden uctu gitti.
Simdilerde Kasimpasa’da AKP  belediyesine ait binanin bir katinda
"yeni müze" adiyla faaliyet göstermekte.
Turhan Selcuk, Semih Balcioglu ve Ferit Öngören’in kurdugu dernegimiz
bu ustalarin birbiri ardina aramizdan ayrilmasindan sonra
öksüz kalmadi mi zaten bir anlamda?!
On yildan bu yana "dernek" görünümü altinda ticari bir sirketin
Türk karikatürüne hizmetlerini (!) ibretle izlemeye devam ediyoruz..
 

"Genel kurul" fotograflarina baktigimizda enteresan kareler gözümüze carpti.
Tek tek biraz acalim isterseniz…

"Dernek üyeligi, sergi, albüm, juri üyeligi, ödül sözleri ve benzeri beklentilerle
oy kuyrugunda bekleyen bazi arkadaslarimizi görmek dusundurdu…
Ama dogrusunu isterseniz, umurumuzda da degil.

Tipki;

"Cinali" cizgileriyle cocuklara karikatur ogreten (!) ve
temsilciliklere layik görülen bazi "cizgi fakirleri"nin
umurumuzda olmadigi gibi..

– Yarisma jurilerinde, elenen (yandas) calismalarin
habire masa altindan yeniden degerlendirmeye alinmasina gikini cikarmayan
bazi "gurur ve onur fakirleri"nin umurumuzda olmadigi gibi..

– Genel kurullara buyuk illerden otobus ve trenlerle gelerek
karsiliginda oy verecek kadar kendilerini aciz durumlara düsüren
bazi "cep fakir"lerinin umurumuzda olmadigi gibi..

– Baskanlariyla ayni kareye girebilmek icin
her türlü akrobasi hareketlerini basariyla gerceklestirip,
"mutlu" bir sekilde poz veren bazi "kisilik fakirleri"nin
umurumuzda olmadigi gibi…

– Bir yayinevinden cikan 3 ciltlik "Cumhuriyet Karikaturu" tarihimizde,
"otuz yildir türk karikaturunu uluslararasi platformda basariyla temsil eden
 cizerleri"
görmezden gelen sözüm ona  "karikatur tarihcilerinin" de
umurumuzda olmadigi gibi…

Diyeceksiniz ki "peki ne umurunuzda sizin?"

Söyleyelim…

146 kisinin geldigi genel kurulda 140 kisi
(139 oy gecerli ama en yuksek oy alan kisinin oyu 140!!!)
eger ayni kisiye oy veriyorsa; iste bu umurumuzdadir bizim!
Neler oluyor bize böyle?!
Durusuyla, cizgisiyle bizlere örnek olmus ustalarin kemikleri sizlamiyor mudur acaba?
Bu nasil "demokrasi" algilayisi, bu nasil "dernekcilik" anlayisi?!
Dernek kasasindaki finansal birikimi sadece kendi yandaslarina yönelik kullanan,
en ufak bir muhalefete tahammülü olmayan,
tam tersi sesini kismak icin her türlü yaptirimi uygulayabilen ve
muhalif gruplardan adam ayartmayi "etik" bulabilen zihniyet,
daha ne kadar Türk karikaturunu temsil edecek merak ediyoruz?!

Otuz yili askin bir süre bu camiada bulunmus ve
yönetimlerde görev almis bireyler olarak cok iyi biliyoruz ki;
bu 140 kisinin en az yarisi, zerre kadar sevmedikleri,
arkasindan demediklerini birakmadiklari ve sadece "nemalanmak" ugruna
oy verdikleri kisilerden cok daha "zavalli" durumdalar.
Her oy’un bir bedelinin oldugu, cizgisiz ve onursuz bir camiada bulunmaktan
ne yazik ki utanc duyacak hale geldik!

Bizim özledigimiz genel kurul tablosu yukaridadir.
Biz bu ustalarin oldugu genel kurullarda konusmaktan gurur duyduk.
Söylediklerimizi can kulagiyla dinlerlerdi.
Onlarin övgüleri kadar, elestirileri de bizler icin onurdu.
Ne yazik ki, artik yoklar..
Ne yazik ki, onlarin dönemlerindeki dostluk, cosku,
inanc ve düzey de yok artik.
Ne genel kurullarda, ne de camiada..
Onlarla birlikte gömdük karikatur tarihimizi biz…


Seni bir kez daha kutluyoruz sayin baskan..
Bu kadar insani kendi iradeleri disinda kullanan ve
yaptirimlarini harfiyen uygulatan bir kisi daha tanimadik,
bir kez daha itiraf ediyoruz.
Iyi ki varsin!..
Sayende bu camianin kokusmuslugunu,
acizligini görebiliyoruz, hissedebiliyoruz, yasayabiliyoruz.
Birlikte Nice Yillara (!)
 

Don Quichotte

*Serzenislerimiz; saygi duydugumuz ustalarimizin, arkadaslarimizin
ve kardeslerimizin disindakileredir..

***

yeni_akrep_96-3.jpg

http://files.donquichotte.org/yeni_akrep_96.pdf


***

tunus-ismail.jpg

FOR TUNIS
ISMAIL DOGAN-BELGIUM

tunus-saadet.jpg

FOR TUNIS
SAADET DEMIR YALCIN-TURKEY

tunus-ismail2.jpg
FOR TUNIS
ISMAIL DOGAN-BELGIUM

***

firuz-youtube.jpg

FREE LIKE A BIRD
FIRUZ KUTAL-NORWAY

http://www.youtube.com/watch?v=b9ae1LCVeaE

NEWS.. HABERLER..

1-news-bant.jpg

ucube-og.jpg

OGUZ GÜREL-TURKEY

***

frz-iyihaftasonlari.jpg

AKSIRARAK, TIKSIRARAK ICEBILIRSINIZ, BIRSEY DEMEM..
FIRUZ KUTAL

http://www.izmirizmir.net/bilesenler/galeri/resim.php?resim_no=3429

***

ucu_be.jpg

COSKUN GÖLE/TURKEY

***

aksoy001.jpg

YAPTIGI HEYKELLERIN ICINE TÜKÜRÜLEN HEYKELTRAS
MEHMET AKSOY BERLIN’DEYDI…

AYRINTILAR DALGA’DA:

http://dalga-dalga.blogspot.com/2011/01/mehmet-aksoy-berlindeydi.html

***

ALPEREN KÖSEOGLU’NUN ILK RENKLI CIZGIFILM DENEMESI:

alperen-cfilm2.jpg

Karikaturler

Orhan Tuleylioglu

Hicabi Demirci 1968’de Samsun’da dogdu. Ilk, orta ve lise yillari Anadolu’nun cesitli yerlerinde gecti.
Ankara Universitesi Fen Fakultesi’ni bitirdi.
Cocukluk yillarinda baslayan cizgi seruveni zaman icinde kendi yolunu bularak karikaturle bulustu.
Universite yillarinda cizgiden kopmamak icin girdigi cizgi film atolyesinden uzun bir sure cikmadi.
Animasyon calismalari suresince cizgi film senaryolari da yazdi.
1988’de senaryosunu, animatorlugunu ve yonetmenligini yaptigi "Ufuktaki Ada" isimli kisa metrajli cizgi filmi
Almanya Nurnberg Film Festivali’nde finale kaldi ve gosterime girdi.
2005 yilinda "Seytantirnagi" adli ilk karikatur albumu yayimlanan Hicabi Demirci’nin
ulusal ve uluslararasi karikatur yarismalarindan toplam 45 odulu bulunuyor.
Bes yillik calismalarini "Karikaturler" adli albumde bir araya getiren Demirci,
bu calismasinda dunyaya bakisini genisletip derinlestiriyor.
Sosyal, kulturel, siyasal hatta bakip gectigimiz pek cok olayin gulunc yanlarini ortaya cikariyor;
yasamdaki celiskileri, esitsizlikleri, carpikliklari, haksizliklari ve cirkinlikleri
usta isi cizgilerle gozler  onune seriyor.
Hicabi Demirci, karikaturun sadece cizgiden ibaret olmadigini, sadece mesaj vermek,
uyarida bulunmak gibi bir kaygisinin da olmadigini cok iyi biliyor.
Karikatur sanatinin tum inceliklerini basariyla sergiliyor.
Karikaturlerinde genellikle, kadin ve siddet, okutulmayan kiz cocuklari, savasin cocuklar uzerindeki etkileri,
insan, hayvan ve doga gibi temalari isliyor.
Dunyada her seyin gitmesi  gerektigi gibi gitmedigini, benzer sorunlarin her yerde yasandigini,
bunun gunumuz kosullariyla yakindan  ilgili oldugunu ve bu sorunlarin gelecekte
toplum ile doganin butunlugune karsi acikca buyuk bir tehdit olusturdugunu dusunduruyor bize.
Hicabi Demirci karikaturlerinde yaziya ihtiyac duymuyor.
Soyleyeceklerini cizgilerle soyluyor.
Benimsedigi bu yalin cizgi bicimini, inanilmaz bir anlatim gucune donusturuyor.
Ilk bakista, duygu ve dusuncelerin ifade edilmesinde ayrintili bir enginlik ve etkili bir kompozisyon dikkat cekiyor.
Insani yakalayan, acik, carpici, esprili ve ic burkan bu karikaturlerle,
kisisel oykulerin birbirine dolasmis iplerini ustalikla birbirine bagliyor.
Sozde herkesin bildigi ve onem verdigi degerleri irdelerken kendi kulturel yasamimiz uzerinde dusunmemizi istiyor.
Bir anlamda, etkin olan sosyal ve kulturel dokunun kosullari ve degerleri nasil etkiledigini sorgulayan Demirci,
bir entelektuele, duyarli bir sanatciya yakisan bir tavrin karikaturleriyle bulusturuyor bizi.
Dunyanin sefaletine biraz nese katiyor ve  Ronald Searle’in 
"Karikaturun tarihi, toplum vicdaninin tarihidir" sozunu dogruluyor.
Hicabi Demirci, aklin umutsuzluguna yuregiyle yanit veriyor.
Ulkelerin toplumsal gelismelerinde cok onemli bir rol oynayan karikatur sanatina buyuk bir katki sagliyor,
gelecege bugunden bir isIk tasiyor.

Karikaturler/Hicabi Demirci/ Desen Yayinlari/112 Sayfa.
(Cumhuriyet Kitap, 13 Ocak 2011, Sayi:1091)

karikatur-kitabi-kapak.jpg 

HER EVE LAZIM KARIKATUR ALBUMU…

Hicabi Demirci’nin ikinci albumu de cikti.
"Hico"nun cizgilerine layik, baski kalitesiyle,
boyutuyla da farkli bir bir album bu.
22,5 x 28 olculerine yerle$tirilen
buyuk boy karikaturler, gazetelerde,
hatta internette "pul gibi" calismalar gormeye alismis izleyiciye
Demirci’nin sergisindeymis duygusu veriyorlar.
Bati tarzi -ornegin Ten Ten gibi –
bir cizgi roman kapagina benzettigim kapaktaki
ay motifinin parlak basilmasi, kapak kulakciklarindaki bilgiler
bu ozenli albumun ho$luklarindan…

DEVAMI:

http://dalga-dalga.blogspot.com/2011/01/hiconun-ikinci-albumu.html

***

class-poster2.jpg

***

irancartoon.jpg

http://www.irancartoon.com