Baslik yadirgatmasin, ulkemizde artik gelinen nokta bu. Sadece karikaturculerin degil, 80 milyonluk nufusu olusturan cogunluktan her iki kisiden biri icin de bu gecerli. Son onbir yilda ulkedeki tum deger yargilari, yasalari ve en onemlisi insaninin kimyasi degisti ve degismeye de devam ediyor. Turkiye’de yasamak artik zor. "Ekmek aslanin agzinda" deyimi artik "Ekmek AKP’nin agzinda" olarak degisiyor ne yazikki. Zira onun degirmeninin suyundan gitmezsen ayakta durma sansin cok az. O nedenledir ki, gunden gune sayilari artiyor, sosyal demokrat ve aydinlar azaliyor. Aslinda azalmiyor da saf degistiriyor. Zira bunlarin da karisimiyla ortaya "sosyal demokrat, aydin ve cagdas bir AKP" cikiyor. Yoksa onlarin gerici, cagdisi zihniyetleri hep ayni. Iste bu farki goremiyoruz. Her secimde oyunu ve ulkedeki hakimiyetini arttirmasinin temel nedeni bu. Ne yazik ki, bunu goremiyoruz ve her gun gitgide eriyerek akiyoruz diger tarafa.
Bu durumu goren ve toplumu uyarma gorevini ustlenen yegane sanatcilar; karikaturculer!. Onun icin uzerlerindeki baskilar artiyor ve isten el cektiriliyorlar ya da pasifize ediliyorlar. Cumhuriyet tarihinden bu yana dunyaya cizgilerini kabul ettirmis Turkiyeli karikaturculerin artik esamesi okunmuyor. En basta 700’u askin uyesi bulunan Karikaturculer Dernegi, tam bir teslimiyetcilik ornegi gosteriyor. Istanbul Belediyesi’nden kiraladigi dernek binasi ve muzesinde adeta iktidara hizmet ediyor. Cunku bunu yapmazsa kapi onune konacak. Oysa son on yildir kasasinda biriktirdigi yuklu paralarla coktan kendi yerini alir, iktidara ve bazi guc odaklarina boyle gebe kalmazdi. Bedri Koraman’in baskan oldugu ve benim de yonetim kurulunda oldugum donemlerde bize boyle bir olanak tanindi. Ama cesitli bahanelerle elimizin tersiyle iterek bu sansi yokettik. Sonrasinda da bugunku pasif ve korkak bir dernege donustuk. Uyeleriyle yildan yila genel kurulda (artik iki yilda bir olacak o da) ve ne yazik ki cenazelerde bulusan bireyler topluluguna donustuk. Bu, sadece kotu dernek yonetiminin degil, uye olan ve giki cikmayan her uyenin sucudur, alnindaki kara lekesidir. Ozellikle, ilgisiz kalarak meydani bos birakan en azindan 600 uyenin vebalidir bu gelinen nokta. AKP doneminde karikaturculere cumhuriyet tarihinde olmadigi kadar dava acildi, iceri atildi ve islerinden cikarildi. Daha gecen sene Radikal’den islerine son verilen Hicabi Demirci ve Muammer Olcay’i unutmamisken bu kez de Sabah Gazetesi Ankara Burosu cizeri Halil I. Yildirim arkadasimizin isine son verildi. Son donemlerde karikaturculere yonelik baskilar gittikce artiyor. Ornegin, cizdigi bir karikaturden dolayi Milliyet gazetesi cizeri arkadasimiz Ercan Akyol, medyada ve sanal platformda yandas kalemsorler tarafindan adeta linc ediliyor. Dernek websitesine baktigimizda sadece haber nitelikli bir duyurudan baska birsey goremiyoruz bu tur haberlerde nedense. Yasananlar gosteriyor ki, cizgi emekcileri yalniz. Sosyal haklardan mahrum ve guvencesiz bir sekilde cizgi savasimi veriyorlar.
Son donem baski ve sansurlerle ilgili kiyima ugramis cizerler adina Halil I.Yildirim’la bu konuda bir soylesi yaptik. Turkiye karikaturunun geldigi noktayi, nedenlerini ve neler yapilabilecegini sorguladik…
– EK: Sevgili Halil… Oncelikle bir sanatci olarak dusuncelerini ve uzuntunu paylastigimi ifade edeyim. Facebook’ta ilk okudugum haberinde yazdigim yorumu bir daha tekrarlamak hatta biraz acmak isterim. Sen zaten oraya birkac numara buyuktun. Her zaman ondeydin ve onlar hep arkandaydi. O nedenle gazeteyle ilisiginin kesilmesi kanimca seni daha bir one cikardi. Onlari ise, oldugundan daha da geriye atti. Onlar layik olduklari yerdeler ve sen ozgur bir sanatci olarak daha ileridesin ve onurlusun.. Ancak hayat devam ediyor ve sen cizmek, ayakta durabilmek icin ekmegini kazanmak zorundasin. Bize biraz "Sabah" gazetesindeki gorevinden bahseder misin? Basindan beri bir sansur ve otokontrol iceren bir gorevin vardi kanimca. Boyle bir ortamda calismak ve uretmek nasil bir sey?
-H.I.Y.: Tesekkurler Ustadim. Bu vesileyle ilgilerinden ve paylasimlarindan dolayi tum meslekdaslarima ve dostlarima tesekkur ediyorum. Bu gazeteye calismaya baslamam aslinda Ersin abinin (Ersin Ramoglu) teklifiyle oldu. Ankara ekine yenilikler katmak ve guzel bir gazete hazirlamak niyetinde olan Ersin abi bir mizah sayfasi yapmami onerdi. Bende hemen kabul ettim cunkui tam sayfa ‘KARIKATUR’ eki hazirlayacaktim ve o donem bildigim kadariyla hic yoktu boyle bir sayfa. Genc yazar ve cizer arkadaslara bir saha yaratacaktik. Ve oyle de oldu… Telif yuzunden fazla acilamadik ama bircok genc cizerle sayfa da bulustuk tanistik.. Hazirladigim sayfa Guney eklerinde de cikiyordu. Yari ulusal sayilirdi yani. ‘GULMECE’ sayfasi okuyucuyla sIki bir bag kurdu. Bunu her hafta gelen yuzlerce mail ve katilimcilar gosteriyordu. Ayrica bana gelen maillerden bir kismi kentin sorunlari bile oluyordu :)… ve bu konularla ilgili de karikatur yapiyorduk. 80-90 li yillardaki dergiler gibi yani. Siz bunu iyi bilirsiniz Erdogan ustadim.
Emre Yilmaz, Mert Gurkan, Serdar Tiryaki Ankara’dan ekipteydi. Sadik Pala, Tufan Selcuk Izmir’den destek veriyorlardi. Adana’dan Murat Percemli, Noyan Demir. Erdogan Oruc da Corum’dan… Ilk aklima gelen isimler… Eger unuttugum varsa kusura bakmasinlar. 177 hafta surdu. Son donemlerde ilan bahanesiyle yarim sayfaya dusen GULMECE 3 ay kadar once de tamamen kaldirildi. Karikaturu seven Ersin Abi de (bilirsiniz babasi uluslararasi usta karikaturist Ziya Ramoglu) Adana’ya donunce bize ufaktan yol gorundu:)… Sorunuzun cevabina gelelim… Sansur gibi bir olay seslendirilmese de otokontrol sinirlari zorlar durumdaydi diyebilirim. Konu tercihimi degistiyordu desem daha dogru. ‘Kafamin dikine giderim arkadas’ gerizekaliligi yapacak durumda degildim acikcasi. Bu benim meslegim sonucta. Ama dogrular karsinda sessiz duyarsiz kalmadim asla. Bunun bedeli de bazen hatta cogu zaman ulkemizde isine son verilerek odeniyor…
– EK: Cumhuriyetten bu yana karikaturculerimizin pek ozgurce urettigi soylenemez. 12 Eylul donemi haricinde bircok siyaset adami, Adnan Menderes, Suleyman Demirel basta olmak uzere yuzlerce karikaturu cizilmis ama tek bir dava acilmamistir. Ornegin; Adnan Menderes, saniyorum Ramiz tarafindan mart ayinda damlarda dolasan bir kedi olarak cizilmistir. Gunumuzde Musa Kart’in cizdigi "kedi" olarak figurize edilmis Basbakan karikaturu davalik olmustur. Gelinen noktayi bize nasil aciklarsin?
-H.I.Y.: Bunu basbakan ya da Musa Kart aciklasa… Ben maydanoz olmayayim… Ancak ben suna tum samimiyetimle inanmaktayim. ‘Dost aci soyler’ kabul gormus bir deyim. Gelmis gecmis tum iktidarlarin ve gelecek olanlarin en samimi dostlari mizahcilardir. Karikaturculer ise samimi cilgin dostlaridir…
– EK: Biraz da kendinden bahsedelim. Halil I. Yildirim’in karikatur anlayisi nasildir? Dunyadan ve Turkiye’den cizgilerini ve mizah anlayisini sevdigin, benimsedigin cizerler kimler? Senin cizgilerini karikatur yarismalarinda pek gormuyoruz. Nedeni yogun calisma tempon mu yoksa yazisiz karikaturu benimsemiyor musun? Bunu neden soruyorum. Zira ben her iki turu de yillardir birlikte cizmis ama son on yili yazisiz yani evrensel karikature ayirmis bir cizerim. Her ikisini de cizmek, cok yonluluk ve cizgi cesitliligi kazandiriyor diye dusunuyorum. Sen ne dersin?
-H.I.Y.: Karikatur anlayisim komiktir… agzina s…maktan daha cok sakaci ve komik olmasidir. Ben karikaturde bizim topraklarda yetismis ustalardan cok etkilendim. Mesela ilk albumunu aldigim rahmetli Atila Ozer. Sonra Girgir efsanesinden Oguz abi, Engin Ergonultas, Altan Erbulak, Bulent Arabacioglu, Ergun Gunduz, Behic Pek… Sonra ayni dergide calistigim Kemal Aratan, Met- ust, Sencer, Sevket Yalaz, Galip Tekin… liste uzar gider. Sevgili hocalarim rahmetli Eflatun ve Necati Abi… Zafer Guven, Sadik Pala ve Sefa Sofuoglu da hep takip etmeye meslekdaslarimdir. Mordillo da cok etkilemistir beni… Ama Cizgi-roman olunca bizden Suat Gonulay diyebilirim. Dunyada cok guzel isler ve cizerler var. Enki Bilal ve Jean Pierre Gibrat ilk aklima gelenler..
Yarismalar konusunda haklisin… katilmiyorum uzun zamandir. Karikature ilk basladigim yilarda katildigim yarismalardan bayagi bi odul toplamistim. Sonra dergi ortaminda cizgi roman ve kapak cizimleri hep bana yuklendigi icin is yetistirmekten hic firsat bulamadim. Yaslandik artik gencler katilsin:))) juri uyeligi teklifine acigim:) Yazisiz karikatur evrenseldir ve kalicidir fikrine tamamen katiliyorum. Universitde de (Dokuz Eylul GSF – Illustrasyon) derse girdigim yillarda yilin ilk dersine gelen ogrencilerime ‘Size yil boyunca butun dunya dillerini konusmanizi ogretecegim’ derdim. Yuzlerindeki saskinligi tahmin edebilirsiniz. Hazirladigim cesitli ulkelerden olusan cizerlerinden yazisiz karikaturleri tek tek gosterirken, Bu Arjantinli cizer bu Rus bu Italyan, iran, Cin Japon vs… ‘Eminimki bu cizerlerin hic biri turkce bilmiyordur… Ama butun esprileri ve verilen mesaji anlayabiliyoruz’ derdim ve butun yil dersim dolu ve verimli gecerdi. Desen ve temel egitimden cikan projelerin yanisira uretilen islerin cogunlugu yazisiz karikaturler olurdu. Artik yazisiz karikatur cizmenin zamani geldi:) hazir issizken….
– EK: Tekrar bugune gelecek olursak. Senin yasadiklarini daha once yasamis veya gelecekte yasayacak olan cizerlerin de oldugu muhakkak. Sen ne ilk, ne de son olacaksin. Peki bu isin sonu nereye varacak? Cizerler kuyrugunu kisip oturacak veya iktidar yanlisi cizgilere mi yonelecek? Durusunu muhafaza etmek isteyen cizerleri kim sahiplenecek? Bu konuda dernek yeterli degil. Hem proseduru hem yonetimin yaklasimi bu sorunlari cozmeye yeterli degil. Sence cizgi emekcilerinin belli bir platformda mucadelesi icin sendikalasmasi gerekmiyor mu? Bunun icin gec mi kalindi yoksa tam zamani mi?
-H.I.Y.: Maalesef icinde bulundugumuz duruma bir karikaturistin ya da buyuk bir kisminin meslegini surdurmesi mumkun degil. Mizahci beynini ve bilegini calistirdigi icin yalama organi gelismiyor. Kimyasina uymuyor meslegine aykiri cunki… Belki her alanda boyle ama mizahta daha bir orantisiz guce donusuyor. Bu cilgin cocuklari destekleyin ey patronlar da demiyorum… Dunyada oldugu gibi olmasi gerekeni yapmalari yeterli… Yani bunun bir meslek oldugunu kabul edip birazda gulelimden daha ciddi bir mesele oldugunu anlamalari gerekmektedir. Orgutlendigimiz kurumda bu dogrultuda haklarimizi hukukumuzu aramali… Tipki diger meslek orgutleri gibi. Birde birbirimizle tartisalim tartisalimda guzel tartisalim cizgilerimiz gibi…
– EK: Son olarak, genc cizerlere nasil bir Turkiye birakiyoruz? Daha genel bir cercevede nasil bir dunya birakiyoruz?
-H.I.Y.: Him… Hic komik degiliz! Bu yuzden kemiklerimiz sizlayacak galiba….
Soylesi: Erdogan Karayel
***
https://donquichotte.org/content/view/6625/32/lang,de/
***
ANADOLU KARIKATURCULER DERNEGI
2013 KARIKATUR HIZMET ODULU MUSTAFA YILDIZ’IN
Anadolu Karikaturculer Dernegi yonetim kurulu
her yil karikatur sanatina hizmet edenlere odul vermektedir.
Daha once Atila Ozer, Ibrahim Orhan (Orhan Holding), Huseyin Cakmak, Kemal Akkoc,
Kamil Masaraci ve Ahmet Esmer plaketle onurlandirilmisti.
2013 yili ‘Hizmet Odulu’ne ise yonetim kurulumuz, Ege bolgesinde ozellikle Izmir’de
karikatur adina gosterdigi caba ve kulturumuze katkilari nedeni ile
karikatur sanatcisi MUSTAFA YILDIZ’i layik gormustur.
25 subat 2013 gunu saat 12.30’da Balikesir Devlet Guzel Sanatlar Galerisinde
yapilacak olan torenle odul plaketi verilecektir.
Ayni zamanda Anadolu Karikaturculer Dernegi uyelerinin,
Mustafa Yildiz’in ve Cemal Nadir Guler’in eserlerinden olusacak
karikatur sergisi de Baikesirli sanatseverlerin begenisine sunulacaktir.
Sergi 10 gun acik kalacaktir.
The First International Cartoon and Caricature Festival Cartoonmag.com -2013
"CITIZENSHIP/STAATSBÜRGERSCHAFT/VATANDASLIK"
PLEASE, WAIT/BITTE WARTEN SIE/LÜTFEN BEKLEYINIZ!…
http://www.cartooncenter.net/International_Caricature_Web__Contest_2013.htm
"YURIY KOSOBUKIN" PORTRAIT
OSMAN SUROGLU
OGUZ GÜREL
SEYRAN CAFERLI
OGUZ GÜREL
MURAT AHMETI
SILVANO MELLO
ANGEL BOLIGAN